Konu çocuk olduğunda Acun Ilıcalı'nın ne denli hassas davrandığını onu yakından tanıyanlar iyi bilir. Hülya Avşar da çocuk konusunda son derece duyarlıdır. Eminim Ali Taran da öyledir. Gelin görün ki, Yetenek Sizsiniz Türkiye yarışmasındaki bir uygulama, jüri üyelerinin ortak hassasiyeti ile pek bağdaşmıyor. Haftalardır izliyorum, seçmelere küçük çocuklar katılıyor. Kimi 5, kimi 7, kimi 10 yaşında... Önce sahneye gelip gösterilerini sunuyorlar. Sonra jüri üyelerini bir telaştır alıyor. "Acaba elendiğini bu küçüğe nasıl söylesek?" diye... Acun, "En pedagogumuz hangimiz?" diye masadaki arkadaşlarından yardım istiyor. Genellikle bu zor görev Hülya Avşar'a düşüyor. Acun minik yarışmacıya soruyor: "Sen şimdi burada bizim ne yapacağımızı biliyor musun?" Yani çocuğun yarışma kurallarını bilip bilmediğini, elemeden haberdar olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Sanıyor ki, çocuk hiçbir şeyin farkında değil. Ama zamane çocuklarının zehir gibi zekaları olduğunu unutuyor. Kaç yaşında olursa olsun, bir çocuğun oraya katılmadan önce bu yarışmayı bir kez olsun izlememiş olmasına imkan var mı? Yok tabii... Hülya ve Acun, bebek pışpışlar gibi çocukları uyutup sahneden gönderdiklerini sanıyorlar ama fena halde yanılıyorlar. O çocuklar üzülüyor, eziliyor hatta daha hassas olanlar ciddi travmalar yaşıyor bile olabilirler. Son olarak 8 yaşındaki akrobat Talaisia'nın elendiği gösteriden sonra annesine bir sarılışı vardı ki, yürek dayanmaz... Görüntünün daha sonrası ekrana taşınmadı. Muhtemelen minik yıldız adayı gözyaşlarına boğulmuştu... Bir kez daha altını çizmekte fayda var. Jüri üyelerinin çocuk konusundaki hassasiyetlerinden zerre kadar kuşkum, kaygım yok. Ama televizyonun çetin kurallarının getirdiği bu çetrefilli durumdan onlar da en az çocuklar kadar mağdur oluyorlar. Çözüm basit: Yarışmaya bir yaş sınırı getirirsiniz, olur biter. Ne siz zor durumda kalırsınız, ne çocuklar...