Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Aşk'ı az, Ceza'sı çok

Aşk ve Ceza, törelerin arasına sıkışmış masum bir aşk hikayesi olarak başladı. Hem tutkulu bir aşkı hem de köhne adetlerin, yaşamları nasıl çekilmez kıldığını ve ne tür acılara yol açtığını anlatmak gibi özel bir misyon üstlenmişti. Ama son bölümde öyküye fazlaca Kurtlar Vadisi sosu serpildiğini düşünüyorum. Bu, yalnızca benim fikrim değil. Köşemize ulaşan pek çok okur mesajında aynı şikayet dile getiriliyor. Karşısında sezonun en sansasyonel dizilerinden biri Öyle Bir Geçer Zaman ki bulunmasına rağmen, Aşk ve Ceza'nın sadık bir izleyici kitlesi olduğunu reytingler ispatlıyor. Bu reyting toz dumanında dizi önemli reyting başarılarının altına imza atıyor. Ama bu seyirciyi ekrana çeken aksiyon değil, Yasemin ile Savaş'ın her engelin üzerinden aşmayı başaran tutkulu aşkları. Gelin görün ki, son zamanlarda ikisinin bir arada göründükleri sahnelerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azaldı. Umarım, polis tarafından Savaş'a verilen "İran'dan uyuşturucu baronu getirme" görevi, dizide bir eksen kaymasına yol açmaz. Uydu takipleri, gizli kameralar, sayısı giderek fazlalaşan koyu renk takım elbiseli korumalar ve artan kurşun vızıltıları, Aşk'ı az, Ceza'yı fazla duruma getirdi. Televizyonda ilgiyle izlediğim ender yapımlardan biri olan Aşk ve Ceza'nın, klasik dizilerin dümen suyuna girmesine gönlüm razı olmaz. Onun için yazıyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA