Yarışma bitti, Türkiye 'O Ses'i seçti... Peki Oğuz Berkay Fidan, 'O Ses'mi?
Genç kardeşim alınmasın ama onu izlerken TRT Çocuk Korosu eşliğinde Robin Hood Müzikali'nin başrolünde hayal ettim hep kendisini... Tıfıl görüntüsü, ancak ona elveriyor zira...
Sesi son derece sıradan... Bana göre Türkiye'nin sesi olabilmek için şarkıları 'hatasız' okumak tek başına yeterli değil. Sahneye çıktığınızda bir auranız olacak. O salonda bir enerji patlaması yaşanacak.
İnsanlar eşlik ederken boğazlarını paralayacak.
Şimdi tüm jüri üyelerine soruyorum: Oğuz yarın konser verse, iki saat boyunca onu izler miydiniz? Samimi yanıtınızı duyar gibi oluyorum... Oğuz sadece finale kalanlar arasındaki Abdurrahman Çelebi'ydi. Oysa gerçekten Türkiye'nin Sesi olabilecek çok sayıda yarışmacı, ilk turlarda pisi pisine elenip gitti.

STRATEJİK HATA
Bana göre Bihter'in zaten ilk dörtte yeri yoktu. Fatma, 'Annem' şarkısı ile ilk turda gönülleri fethetti. Ama ikinci şarkısı Elveda Meyhaneci'nin girişinde bir türlü doğru sesi bulamayınca, müzikten anlayan halkımız hemen faturayı kesti.
İbrahim Şevki, Oğuz'a kıyasla çok daha güçlü bir sese sahipti. Ama sesine iki numara küçük gelen Onun Arabası Var'ı söyleyince, şansını azalttı. Bir de finalde, zorunlu olarak yarışmaya katıldığı şarkı olan ve çok az kimsenin bildiği Grenada'yı söyleyince, bindiği dalı kesti.

MURAT BOZ KAZANDI
Yarışmanın en başından beri kafamı kurcalayan soru ise şu: Oyların yüzde kaçı yarışmacıya, yüzde kaçı koça geliyor?
Eğer hislerim beni yanıltmıyorsa, Oğuz'un birinciliğinde yarışmanın sempati mıknatısı Murat Boz'un büyük payı var!
Her şeye rağmen, O Ses Türkiye, Acun Ilıcalı'nın televizyonculuk kariyerine eklenen yeni bir parlak halka oldu. Ama ilk yarışmada edindiği tecrübeleri, ikincisinde mutlaka kullanmalı. Özellikle 'değerlendirme' konusunda, formatın izin verdiği ölçüde revizyona ihtiyaç var.