En kritik konuları bile geyiğe sarmakta, en dramatik öykülerin içinden mizah süzmekte üstümüze yok! Bu hafta Telegol, müthiş bir fotoğrafı servis ederek Fenerbahçeli Meireles'in belki de Türkiye kariyerini sonlandıracak bir habercilik örneği verdi. Ama ondan sonra stüdyoya egemen olan 'kıraathane muhabbeti', olayın ciddiyetiyle doğrusu hiç bağdaşmadı. İşte, Meireles'in o hareketinin 'buzlanmış' görüntüsünün ekrana yansımasıyla başlayan, 'sınır ihlalleriyle dolu' o muhabbet:
KAYA ÇİLİNGİROĞLU: O görüntüyü açsan ne olur? O buğulamayı kaldırsan mesela? ('Buzlamayı' demek istiyor...)
ZİYA ŞENGÜL: O buz o... Buz gelmiş oraya...
ERMAN TOROĞLU: Buğulamayı kaldırırsan; lüfer buğulama olur.
ÇİLİNGİROĞLU: Hocam ne biliyorsun? Belki hamsi buğulamadır?
SERHAT ULUEREN: Seyircinin benden bir ricası var; "Espri yapın ama dozunu kaçırmayın" diyorlar. Kamuflajlı espri yapmamızı istiyorlar. GÖKMEN ÖZDENAK: Onunki hamsidir kesin...
TOROĞLU: Buz torbası yana kaymış, çocuk donmuş. Ne yapsın, ısıtıyor...
ULUEREN: Abi ne olur yapmayın...
TOROĞLU: Yahu ben size tıbben çok doğru yorumlar yapıyorum. Sizin aklınız hep... Tahkim Kurulu Başkanı bu görüntüye baksın, baksın, baksın, baksın... Çok uzattım değil mi? E Meireles de uzatmış!..