Bir rekor ki, öyle böyle değil. Atv'nin yeni dizisi 'Sen Anlat Karadeniz', son altı yılın en fazla izlenen televizyon dizisi oldu. 2012-2018 yılları arasında ekranda tam 1714 dizi bölümü yayınlandı. 'Sen Anlat Karadeniz', geçen hafta Tüm Kişiler kategorisinde elde ettiği yüzde 18.44 izlenme oranı ile son altı yılın tüm rekorlarını altüst ederek zirveye yerleşti.
Peki bu dizi nasıl oldu da izleyiciyi bu denli yüreğinden yakalayabildi?
Tespit edebildiğim sebepleri sıralamaya çalışayım:
Bir kere 'zamanlaması' ne yazık ki mükemmeldi.
Türkiye, kadın cinayetleri sarmalında çıkış yolu ararken, fiziksel ve psikolojik şiddet gören kadınlar tutunacak dal ararken; 'Sen Anlat Karadeniz' fokur fokur kaynayan düdüklü tencerenin sibobu oldu.
Eziyet gören pek çok kadın ile birlikte, şiddeti reddeden erkekler de diziye sahip çıktı.
İlk bölümden sonra yazdığım yazıdaki öngörüm gerçekleşti; dizi, Türkiye'de kadına şiddete karşı yürütülen savaşın sancağı oldu.
Dizinin senaryosu; televizyonun kendine has gerçekleri, izleyicinin talep ve beklentileri doğrultusunda adeta ilmek ilmek örülmüş. Tempo hiçbir zaman düşmüyor. Seyredenler, ellerindeki çay bardağını sehpaya koyacak fırsatı bile bulamıyorlar. Bu etkide senaryoyu pekiştiren müthiş kurgunun da payı var elbette. Bir de yönetmen koltuğundaki usta isim Osman Sınav'ın hakkını teslim etmek gerek tabii ki. Halkın nabzını her zaman elinde tutan, sosyal dinamiklerden daima haberdar olan, ülkenin kültür mozaiğini her dizisinde başrole çıkaran Osman Sınav, bir kez daha bir diziyi fenomen yapmayı başardı.
Diziye fon oluşturan muhteşem Karadeniz manzaralarının adeta bir fotoğraf sergisi titizliğiyle ekrana aktarılması da hem yöreyi sevenlerin, hem de büyük kentlere göçüp sıla hasreti çekenlerin ilgisini odaklamayı başarıyor.
Tabii ki oyuncu seçimlerinden ve onların ortaya koydukları performanstan da söz etmek gerekir. Öncelikle yüzleri fazla eskiyen, bir diziden diğerine nefes nefese koşan oyuncuların tercih edilmemiş olması büyük avantajdı. Başroldeki ikili Ulaş Tuna Astepe ve İrem Helvacıoğlu'nun kimyası tutunca, seyirci de onları hemen benimsedi. Bir de hep 'iyi aile çocuğu' rollerinde izlemeye alıştığımız Mehmet Ali Nuroğlu'nun, canlandırdığı nefret edilesi koca rolündeki başarısı, dizinin ivmelenmesini sağladı. Nuroğlu, şimdilerde kadına şiddetin paratoneri gibi.
Milletin içinden, şeytan taşlar gibi onu taşlamak geçiyor.
'Sen Anlat Karadeniz'in elde ettiği muazzam reyting başarısı, bir yerde kadına şiddetten nasıl yıldığımızı, kendimize nasıl kurtuluş yolu aradığımızı da belgeliyor.
Şimdi sırada bu diziyi her platformda kullanarak, kadına şiddete karşı kampanyanın en dişli 'savaşçısı' haline getirmek, yani 'simgeleştirmek' olmalı.
