İnci Taneleri, içinden pavyon geçen ne ilk ne son yapım. Özellikle eski Yeşilçam filmlerinde pavyonlar senaristlerin en önemli esin kaynaklarındandı. Ancak İnci Taneleri'nde "pavyon güzellemesi" gibi algılanacak bir doz aşımı söz konusu. Örneğin. Ankara denilince ilk akla gelen Seymenler'in bağlı bulunduğu dernekler büyük tepki ortaya koyuyor, "Ankara'nın simgesi pavyonlar değildir" diyerek. "Angara havası" eşliğinde pavyon sahnesinde popo sallamanın "dans" gibi görülüp/ gösterilmesi de ayrı bir kültürel kaygı kaynağı.



Dilber'in oynadığı Gemileri Yakarım şarkısını söyleyen Sincanlı Erkal adlı şarkıcı arkadaş ise verdiği röportajda "Pavyon kötü bir yer değil" diyor. Dizide Dilber'in koruması, pavyon fedaisi Zerre ise "Buradaki kızlar kötü değildir. Geldikleri gibi tertemiz çıkarlar buradan. Müşteriye işkembecide randevu verir, gitmezler" buyuruyor. Sanki hepimizi pavyonların "Olgunlaşma Enstitüsü" olduğuna inandırmak ister gibiler.
Gelelim ironik kesişmeye: Dizinin gala gecesi BKM Mutfak'ta oyuncularla birlikte kutlanırken aynı gece Maslak Atatürk Sanayi Sitesi'ndeki bir pavyon kadınının masada arıza çıkarması yüzünden silahlı çatışma çıktı. Bir taksici öldü, ikisi polis 5 kişi yaralandı.
Sanayi sitesinde pavyonun ne işinin olduğu ileride değineceğimiz müstakil bir yazı konusu olsun. Ama Sanayi Sitesi'nde pavyon olursa, toplum ahlakı da "dizi yan sanayiine" emanet edilir tabii.

Bunu bir yere not edin
Ekrandaki uzmanlar (!) gibi lafı geveleyip top çevirmeden, vatandaşın anlayacağı şekilde söyleyeceğim: Lamı cimi yok, Ürdün'deki ABD birliğini İran değil, İsrail vurdu. Çünkü bu işten en çok İsrail kârlı çıkacak. ABD'yi İran'ın üzerine salacak ve böylelikle hedef saptırıp bu toz duman arasında Gazze ve Batı Şeria'yı ilhak edecek. ABD de uzun süredir İran'a saldırmak ve nükleer tesislerini yok etmek için aradığı bahaneyi bulmuş olacak.
Ama Ortadoğu'da yakılacak yeni ateşin bizi de içine alma ihtimali yüksek. ABD; Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki teröristleri işte bugünler için besleyip semirtiyor. ABD ile İsrail'in şeytanlarının kafa kafaya verip düşledikleri Büyük Ortadoğu Projesi'nde yutulacak topraklar arasında bizim güneydoğumuz ve Kıbrıs da var.
Bu gelişmelerin yaşandığı gün Sarıyer'deki kilisede Hristiyan vatandaşlar dua ederken yaylım ateşine tutuldu. Tesadüfe (!) bakın ki aynı gün Biden senatoya mektup yazıp Türkiye'ye 40 F 16 satışı için onay talep ediyordu.
Su bulanık olabilir ama buradan bakınca her şey o kadar net görünüyor ki...

VAR var mı gerçekten?
Galatasaray - İstanbulspor maçının kırılma anıydı. Ceza sahasının bir buçuk metre dışında kazanılan serbest atışta hakem, barajı olması gerektiği gibi 9,15 metreye değil, akıl almaz şekilde 16,5 metreye kurdurdu. Kerem Aktürkoğlu da bu fırsatı değerlendirip köşeden golü attı.



İyi güzel de bu VAR ne iş yapar? Haydi maçın hakemi yanlış ölçtü diyelim, monitörlerin başındaki hakemler de mi matematik yoksunu? İki kelam da yayıncı kuruluş BeIN Sports için: Baraj uzaklığını anında ekrana yansıtmak bu kadar mı zor?

Gaf'let kürsüsü
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında 15 Temmuz şehitleri için "Kot pantolon üzerine kefen giyenler" deyince tepkileri üzerine çekti.

Zap'tiye
Tele 1'in haberine göre İnci Taneleri'nden sonra pavyon fiyatlarına yüzde 100 zam gelmiş. Dizinin sponsorluğu için pavyonlar arasında ihale açılır mı acaba?

Ne demiş?
Popstar Mehtap, İnci Taneleri ile başlayan pavyon akımına isyan etti: "Dayak yiyenler, senet imzalatılanlar bunları sizler bilmezsiniz. Bunların hepsini alacaksın bir pavyona koyacaksın, bunlar burada 15 gün dansçı olarak masa masa gezecekler o hayatın gerçek yüzünü görecekler, sonra da 'Bizi kurtarın' diye yalvaracaklar."