Eğer Osmanlı tarihine biraz merakınız varsa, bilirsiniz esaretten doğan bir büyük aşkı, o aşkın yaktıklarını, yangınlarını... Hürrem Sultan'dan söz ediyorum. Bir esaretten sultanlık çıkaran, gücüyle tarihte önemli roller oynayan Hürrem Sultan'dan... Kanuni Sultan Süleyman'ın en çok sevdiği kadından... Umutsuzluktan, umudun ve gücün doğuşunun öyküsüdür Hürrem'in hayatı. Küçük yaşta kaçırılmış ve bir Kırım Hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulmuş olan Roxelanne, gördüğü özel eğitimin ardından dişiliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çeker. Ve Osmanlı'nın en güçlü ve en tehlikeli kadını olarak tarihteki yerini alır. Yüzyıllar öncesindeki aşk-güç-entrika savaşları, o savaşlar içindeki insan hikayeleri ve kadın portreleri ilgimi çok çeker. Bu konuda bulduğum her şeyi okurum... Bu kez, önümde bir kitap değil, bir albüm var. Hürrem'in hikayesini ve aşkını anlatan... Daha önce '1453 Sultanlar Aşkına' adlı çalışmasını dinlediğim Can Atilla, bu kez 'Aşk-ı Hürrem' albümünü yapmış. Hayal dünyanızı biraz çalıştırabiliyorsanız; o müzikleri dinlerken her şeyi canlandırabilirsiniz gözünüzde... Esir pazarındaki o genç kadının yüzündeki buz gibi tebessümü, gül bahçesinde onu uzaktan izleyen Sultan'ın hızlanan kalp atışlarını... İşte müziğin gücü...