Özgürlük başkasının özgürlük alanını işgal edince aslında pek de özgürlük olmuyor. Görmek ya da duymak istemediğimiz hadiseler art arda gelirken, şu sıralar özgürlük kavramı üzerine düşünülmeli. Bakmazsın olur biter ile bitmeyecek bir ahlaksızlık bu! Gidin ülkenin sinir sistemini yıpratın, insanları delirtin komplosu adeta. Çıplak insan operasyonuna maruz kalıyoruz günlerdir, uygunsuz görüntüler paylaşılıyor ama neden? Herkes bu meseleyi anlamaya çalışıyor. Bilinçaltım neden bomboş çıplaklıklarla dolsun, psikolojim bozulsun diyorum; reddediyorum her görüntüyü ama nereye kadar, ben reddetsem başka bir yerde yine karşıma çıkıyor.
Tam da bu esnada birileri çıkıp hâlâ özgürlük diyebiliyor. Peki ya kimin özgürlüğü bu? Ünlü bir sanatçı nü çiziyor ona mı tepki veriyoruz! Bu eş zamanlı çıplaklık tesadüf mü sizce? Neden kimse benim özgürlüğüme saldırı, bu neyin özgürlüğü demiyor? Ben istiyor muyum seni o halde görmek sor bakalım.
21. YÜZYILIN UTANCI
Akıl hastanelerinde çıplak gezen insanlar yatmıyor belki ama o görüntülerle dünyanın sonu mu geliyor endişesiyle çare antidepresanlarda aranıyor. Yine hasta insanların sağlıklı insanları delirttiği tarihi bir dönemden geçiyoruz. Tarihi diyorum çünkü 21. yüzyılın ahlaksızlıkları listesine en ön sıradan girdiler bile! Çağın hem komplosu hem de utancı.
Başkası adına utanma sendromunun zirvesini yaşıyoruz. Sonra birileri de çıkıp özgürlük, ne var Mykonos'ta da böyle örnekler var diyebiliyor. Normalleşti artık her şey, ağlanacak halimize gülüyoruz. İstanbul'u çıplaklar kampı yapmaya çalışan, ülke huzurunu bozmaya çalışan herkes dilerim şifalanır.
50.YIL KUTLAMASINDA PERİLİ KÖŞK'TE NELER OLDU?
50 yıldır yüzlerce değerli sanatçıyı ağırlayan İstanbul Müzik Festivali için açılış partisi düzenleyen bir holdingin binası olan Perili Köşk'te 50 yıla saygı niteliğinde bir gece yaşandı. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı "Bundan elli yıl önce, henüz büyük bir konser salonu, hatta bir konser piyanosu dahi olmayan bir şehirde, uluslararası bir festival yapma fikriyle başlayan bir maceranın 50'nci yılındayız" derken gözlerindeki mutluluğu görmeniz gerekirdi. Gecenin bir sürprizi de Mercan Dede'ydi, her performansı farklı bir enerji verir insana, birkaç güne Kanada'ya geri döneceğini söyledi. Perili Köşk'te festivale dair neler öğrendim derseniz, 6-24 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek olan İKSV 50. İstanbul Müzik Festivali'nde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (Bİ- FO) ve Borusan Quartet de sanatseverlerle buluşacak. 22 Haziran Çarşamba saat 20.00'de AKM Türk Telekom Opera Salonu'nda Tan Dun&Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası bir araya gelecek. Çağdaş klasik müziğin önde gelen isimlerinden, aralarında Grammy ve Oscar'ın da bulunduğu pek çok prestijli ödülün sahibi olan Tan Dun bir Türkiye prömiyeriyle festivale konuk olacak.
GELENEKTEN GELECEĞE SERGİSİ'NİN GÜNDEMİ
Öyle bir sergi düşünün ki sanatçıların geçmiş ile gelecek arasında bir köprü görevi üstlendiği, gelenekleri ve gelenekseli sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm gibi güncel temalar merceğinde yeniden yorumladığı bir sergi…Kadını güçlendiren bir sanat dalının öne çıkartıldığı Gelenekten Geleceğe sergisinden bahsediyorum. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı insiyatifiyle düzenlenen Başkent Kültür Yolu kapsamında gerçekleştirilen proje için farklı ülke ve kültürlerden kadın sanatçılar Büyükelçiliklerinin himayelerinde ve kültür ataşelerinin iş birlikleriyle Muse Contemporary tarafından Türkiye'ye davet edilmiş. Küratör Ayşe Pınar Akalın tarafından yapılan seçkide Finlandiya, Fransa, Güney Afrika, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya ve Türkiye'den tekstil sanatının çağdaş ve öncü yorumcuları yer alıyor. Sergide en ilgimi çeken eser, Petra Hultman'ın büyük ölçekli dantel enstalasyonları oldu. Suzan Batu ise Sümerbank kumaşlarından yapılmış Tanrıçalarıyla erkek egemen dünyasındaki kadının yerine dikkat çekiyor. Ankara'daysanız 12 Haziran'a kadar ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.
