'True Detective'
Birinci sezonuyla kendini mükemmel bir şekilde tanıtmış sonra ikinci sezonuyla eleştiri oklarına maruz kalan dizimizi ne yazık ki biz de birinci sezon üzerinden değerlendireceğiz. İkinci sezona yapılan bu dışarıda bırakma muhabbetini desteklemesek de ne yapalım, birinci sezon çok iyi olunca onun üzerinden anlatmak istedik. İlk sezon da hem günümüzden kesitleri, hem de 17 yıl öncesine ait görüntüleri görüyoruz. Dizide iki dedektif, 'Dora Lange' cinayetini çözmeye çalışmaktadır. Cinayet bir ritüel şeklinde işlenmiştir. Geçmiş senelerde bu olay çözüldü zannedilse de yeni işlenen bir cinayet bu iki dedektifi tekrar bir araya getirecektir. Müzikleri, sahneleri, oyunculukları çok güzel olan dizinin başrollerini ise Matthew Mcconaughey ve Woody Harrelson üstleniyor. Bu arada birinci sezonla ikinci sezonun alakası yok. Tamamen farklı oyuncular. Şimdi ikiye kötü eleştiriler var dedik diye biri de tedirgin izlemeyin; rahat rahat tadını çıkararak izleyin.

'Pi'nin Yaşamı'
Sizi bir sandala bindireceğiz ve içinde sizle beraber kaplan, sırtlan falan olacak' desek herhalde gülüp geçersiniz. 'Ya tamam, bu şakaydı ama bir film var; çocuk bu hayvanların içerisinde, okyanusun ortasında hayatta kalıyor' desem, 'Ya saçmalama' dersiniz yine. Hatta ikinci söyleyeceğiniz şey ise 'Öyle film mi olur?' olur büyük ihtimalle. Ancak var ve sizi çok güzel bir hikayeye davet ediyor. Hindistan'dan Kanada'ya giden, içinde hayvanat bahçesine taşınan hayvanların da olduğu bir yük gemisi, içindeki canlılarla birlikte batar. Ancak bir can kurtaran filikası hayatta kalmayı başarır. İçindekiler ise bir sırtlan, zebra, orangutan, Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktur. Çocuğun bu macerasını etkili bir şekilde anlatırken bir yandan da görsel bir şölen yaratan filmi izlerken HD butonuna basmaktan çekinmeyin sakın.