Amerika'da LGBT dayatması hız kesmeden sürüyor. Küçücük çocukları cinsiyet değiştirmeye veya cinsiyetsizliğe özendirmek ahlaksızlığın tepe noktasıdır! Son yıllarda o kadar çok örneğini gördük ki bu tür olayların... Haziran ayında okullarda, etkinlikler de dahil birçok alanda, LGBT dayatması yapıldığı için veliler sokaklara inip protesto etmişti.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çok izlenen bir videoda veli, çocuğun sınıfında asılı olan LGBT bayrağını yırtarak çöpe attı. Bu tepkiye karşılık okul yetkilisinin veliye karşı sert tutumu da beni şaşırtan bir diğer nokta oldu. Sanki o bayrağı asmak çok normalmiş gibi bir de utanmadan buna karşı çıkanları susturmaya çalışıyorlar. LGBT lobisi nasıl çalışıyorsa, Amerikan bayrağından bile öncelikli bir yer edinmiş okullarda. Bu gidişle ayrı bir eyalet bile kuracaklar Amerika'da... İşin çivisi o kadar çıkmış ki, artık el kadar çocukların zihinlerini kirletmeye çalışmakla kalmıyorlar, aynı zamanda buna karşı çıkanları da baskıyla boğmaya kalkıyorlar.




Bir diğer pes dedirtecek olay ise Pensilvanya'da yaşandı. Bu sefer de kadınerkek rollerini ortadan kaldırmak amacıyla tuvaletler ortak kullanıma açıldı. Bu dayatmaya en büyük tepkiyi ise okulun öğrencileri verdi vermesine ama bu işin sonu nereye varacak kimse bilmiyor. Bu gidişle aileler, LGBT baskısından çocuklarını korumak için okula göndermeyecek. İnsan hakları, demokrasi söylemini sık sık her konuda gündeme getiren bir ülkede, LGBT'nin baskıcı tavrından dolayı çocuklar zarar görüyor.
İşin ilginç yanı buna benzer baskıcı tutum başka bir ülkede yaşansa dünyayı ayağa kaldıracak olan Avrupa, sessizliğini korurken, insan hakları örgütlerinden de çıt çıkmıyor. Bu zulme, baskıya ses çıkarmayanlara yazıklar olsun!




MADARA OLDUN TARKAN
Tarkan geçtiğimiz gün sosyal medyada Disney +'ın Atatürk filmini yayınlamama kararına yönelik sessiz kalmasının hata olduğunu anlatan bir paylaşım yaptı. 'Dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz' diye bir söz var, tam böyle durumlar için kullanılır. Dün söylemen, tepki vermen gereken yerde konjonktürü yoklayıp, işine gelmediği için sessiz kalıyorsan, bugün sözünün ağırlığı olmaz. Atatürk hepimizin ortak değeri, dün de böyleydi, bugün de böyle, yani bizim için değişen bir şey yok. Ama Tarkan için durum farklı galiba... Disney +'ın lobilerin baskısına dayanamayarak yayınlamadığı Atatürk filmine karşı tek söz söylemeyenlerin şimdi konuşmaları bana samimi gelmiyor açıkçası... Bu arada Sinan Akçıl da Tarkan'ın bu samimiyetsiz tavrıyla ilgili dalga geçen bir paylaşım yaptı. Akçıl, şöyle dedi: "Tarkan'ın anlaşmalı olduğu Disney ile sözleşme süresi bitti herhalde. Atatürk dizisine yapılan haksızlığı hatırlamış. Sevindim!" Bu arada Tarkan sosyal medyada da epey makaraya alındı.