2014 yerel seçimlerinde, İstanbul'da AK Parti %48 oy kazanmıştı. CHP ise %40'ta kalmıştı. Buna rağmen CHP adayı Mustafa Sarıgül, partisinin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile kameraların karşısına çıktı ve 1 milyon oyluk, yani 3.500 sandığı ilgilendiren bir hata yapıldığını öne sürmüştü.
Sarıgül eklemişti:
"Sorun yok diyorsanız, çekinecek bir şey yoktur" Bugün İstanbul seçimlerini konuşuyoruz.
İki adayın da %48'ler civarında oyu görünüyor.
Aradaki fark ise 1 milyon değil, sadece 25.000 oy.
Örneğin yaklaşık 2600 sandıktan Binali Yıldırım'a sıfır oy çıktığı görülmüş. İstanbul İl Meclisi'nde çoğunluğu alan AK Parti iken, Ak Parti'nin en çok oy aldığı ilçelerdeki sandıklar söz konusu iken bu imkânsız bir sonuçtur.
Ayrıca 309 sandıkta yapılan incelemede, Binali Yıldırım'a verilen 17.000 civarındaki oyun sütun kaydırılarak yanlış partilere yazıldığı gözlemlenmiş. Geçersiz sayılan yaklaşık 300.000 oyun bir kısmı için de 'pusula katlanmış' gibi absürd gerekçelerin öne sürüldüğü görülmüş. Doğal olarak AK Parti de sandık numaralarına kadar kamuoyuna duyurarak hataların düzeltilmesini talep ediyor. Dün Yüksek Seçim Kurulu'na resmen başvuru da yapıldı.
Ne hikmetse CHP ise buna karşı çıkıyor.
Oyları kaydıran veya sıfırlayan bu kadar sandık başkanı varken, yapılan 'hata'nın organize olmadığını düşünmek zor ama mevzunun o kısmı yargının bileceği iş. İstanbul seçmeni ve Türkiye vatandaşı olarak hepimizi ilgilendiren ise oyların doğru adrese teslimini sağlamak ve sonuç ne çıkarsa çıksın, demokratik olgunluk çerçevesinde kabullenmektir. Son kararı verecek olan YSK'dır.
Geçtiğimiz seçimlerde Yalova'da da AK Parti sonuçlarda önde görünürken, CHP'nin itirazları sonrası yeniden sayım yapılmış ve CHP'li Başkan sadece 1 oyla Yalova'yı kazanmıştı.
CHP, bir oyunun peşini bırakmamış ve belediyeyi bir oyla kazanmışken, AK Parti'nin on binlerce oyunun peşini bırakmasını istemek adil de değildir, akılcı da değildir.
Kimse, vatandaşın oyuyla diğerine oyun da yapamaz, 'jest' de bekleyemez.
Vatandaşın hak verdiğinden o hakkı almak da kimsenin harcı değildir.
Ne de olsa "sorun yok diyorsanız, çekinecek bir şey yoktur."
