CHP lideri Kılıçdaroğlu, eline geçen her fırsatta toplumun farklı bir kesimini tehdit ediyor. Öğretmenler, çiftçiler, işadamları, sanatçılar..
AK Parti'ye oy vermek bile anamuhalefet liderinin "İki elim yakanızda" şeklindeki gözdağlarına muhatap olmaya kâfi. Hatta "AK Parti'ye oy verenlerle selamı sabahı kesin" minvalindeki konuşması bile var. İlginç bir iletişim stratejisi doğrusu.
Geçtiğimiz sefer bürokratları tehdidini sürdüren Kılıçdaroğlu'nun hedefinde bu kez de sosyal medya kullanıcıları vardı. Kendisiyle hususi uğraştığını söylediği kullanıcılardan birisinin ismini de verdi. Fakat sosyal medya paylaşımlarından AK Partili olduğu anlaşılan bir vatandaşımız isim benzerliğinden ötürü büyük mağduriyet yaşadı.
Kendi ifadesine göre ev ve iş adresinden çocuklarının ve hatta torunlarının resimlerine kadar CHP'liler tarafından paylaşıldı ve hedef gösterildi. Bu vatandaşın ve ailesinin mağduriyetinin tek sebebi Kılıçdaroğlu ise hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam etti.
CHP Genel Merkezi'nin trol çiftlikleri olduğu, en büyüğünün İstanbul'da yer aldığı herkesin bildiği bir sır. Hatta Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'un Boğaz manzaralı en lüks otellerinden birindeki Başkan süitinden bu videoyu çektiğini de CHP İstanbul Gençlik Kolları bizzat ifşa etti. Bir nevi kendi genel başkanlarını trollediler.
İBB Başkanları da kar fırtınası sırasında 3 saat İngiliz büyükelçiyle yemek yiyip kar küreme araçlı konvoyuyla taraftarlarını trollemişti. Sözcüsü ise "Sıcak evindeki trolleri değil, sahadakileri destekleyelim" tweet'ini Cenevre'deki kar tatilinden atarak bizleri trollemişti.
Diyeceğim o ki önce kendi içinizdeki meselelerinizi çözün bence. Zira mevcut tabloya bakıp da sormamak elde değil: CHP'den büyük trol mü var?..

***

İMAMOĞLU'NA BİR TERCÜMAN LAZIM

Yeni Amerikan Büyükelçisi ayağının tozuyla İmamoğlu'nu ziyaret etmiş. Yabancıların İmamoğlu düşkünlüğü ilginç ama şimdilik bahsi diğer.
Görüşme videosunda büyükelçi birkaç taltif cümlesiyle İmamoğlu'na teşekkür ediyor. İmamoğlu ise mahcup bir edayla sadece "I am OK" diyebiliyor.
İngilizce bilmemek ayıp değil. Türkçe konuşmak ise ayıbı bırakın, bence bu görüşmelerde doğru ve gerekli olandır. İBB Başkanı İmamoğlu neden ısrarla tercüman kullanmıyor ve kendisini bu seviyeye mecbur ediyor bilmiyorum. Bildiğim, İstanbul'un bundan daha iyi bir temsili hak ettiğidir.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz