Elif Şafak "Siyah Süt" romanını gönderdi. Hamilelikten sonra geçirdiği depresyonu anlatıyor. Romancının hamileliği de bir başka türlü oluyormuş. Baktım, kitap doğurmakla, çocuk doğurmayı mukayese ediyor: "Roman yazarken kendini Tanrı zannedersin. Karakterler yaratır, karakterler öldürürsün; hadiselere yön verirsin. Oysa hamile iken tam tersine, Tanrı'nın ve kainatın düzeni karşısında küçülürsün. Bir roman doğana kadar uğraştırır; çocuk ise doğduktan sonra. Roman, doğar doğmaz yüzmeyi başaran su kaplumbağaları gibi pıtır pıtır denize koşar okurlarıyla buluşmak üzere; yazarın bakımına muhtaç değildir. Romanların anneleri okurlardır, yazarlar değil."
Özellikle hamile kadınlar için, "Siyah Süt" aynı zamanda yol gösterici de bir kitap. Mükemmel bir anne olmak isterken, olamayacağı korkusunu ve kendisini yetersiz hissetmenin acısını anlatan Elif Şafak, hayatının sancılı bir kesitini bizlerle paylaşmış.