Avni Anıl'ın en çok "Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek" şarkısını severdim. Maalesef radyolarda çok az çalınıyordu. Son olarak Zara, bu besteyi albümüne almıştı. Gençlik yıllarımdan kalan özel bir yeri vardı bu eserin bende. Aslında, sözleri pek gençlere göre değildi; üstelik hayallerine kavuşamayanların umutsuzluğunu anlatıyordu. Belki melali sevdiğim için tutulmuştum bu şarkıya; belki bir başka tutkuyu zihnimde bu şarkıyla yaşatmıştım. Kim bilir.
"Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek / Saçıma karlar yağdı boşuna yaz beklemek. / Ne bülbül dile geldi ne de açtı bir çiçek /
Saçıma karlar yağdı boşuna yaz beklemek."
Çok şükür benim hayatımda, hem bülbül dile geldi, hem de çiçekler açtı. Gene de bahçesinde çiçek açmayanların hüznünü paylaştım şarkılarla. Şarkılarla sevdim, şarkılarla içlendim Ve zaman zaman, Avni Anıl'ı anarak, "Ah bu şarkıların gözü kör olsun" diye söylendim.
Gençler kendi müziğinize dört elle sarılın. Türk musikisi yitip giden romantizmi de belki canlandıracaktır. Belki, Kerem ile Aslı hikayeleri, yavaş yavaş, tek gecelik birlikteliklerin, yerini alacaktır.
Faruk Nafiz Çamlıbel'in mısralarıyla sevgilisini bekleyen erkekler kaldı mı? "Bahçemde açılmaz seni görmezse çiçekler... sahil seni, rüzgar seni, akşam seni bekler" diye yolunuzu gözleyenlere rastlıyorsanız, sakın vazgeçmeyin ondan; elinden tutup hiç bırakmayın. Bir bırakırsanız, değil 40 yıl, muhtemelen sonsuza kadar yeniden bulamayabilirsiniz.