Gençler, yer yer YGS sınavındaki "sehven şifre" olayını protesto ediyor. Hükümet üyelerinin "Biz tatmin olduk" diye ÖSYM Başkanı Ali Demir'e sahip çıkmalarının yanlışlığı bugün daha iyi anlaşılıyor. Bugün itibariyle, bir hile tesbit edilmemiş olsa dahi, acemilik sonucu bir şifrenin oluştuğu resmen kabul edildi. Keşke, siyaset işin içine dahil olmasaydı. Öte yandan, somut bir delil ele geçmeden, YGS'nin iptali de yanlış olur. Çünkü bu durumda, kendi gayretleriyle yüksek puan tutturan gençler, bir başkasının hatası yüzünden önemli bir mağduriyet yaşar. Ama savcılık hile tesbit ederse, o zaman sınav mutlaka iptal edilmelidir. LGS sınavları haziranda. Dolayısıyla, savcılığın, çok süratle hareket etmesi ve kısa sürede sonuca ulaşması gerekiyor.
Öte yandan, ÖSYM Başkanı Ali Demir'in istifa etmesi lazım. İyi niyetle hareket etmiş, her türlü hileyi önlemek için tedbir almış olsa dahi, sonuç ortada. O makamda oturan kişi bunun bedelini öder.
Öyle bir karşılıklı güvensizlik ortamında yaşıyoruz ki, kötü niyet taşımayan uyarılar dahi tezgâh olarak nitelendirilebiliyor. Basının, yoğun gayretleri neticesinde şifreleme hadisesi ortaya çıktı. Siyasetçiler hemen, "tezgâh" değerlendirmesini yaptı. Oysa, gazeteciler, hakikate ulaşma gayretindeydi. Ve neticede, medya sayesinde, algoritmadaki uygulama hatası anlaşıldı. Eğer hiçbir tedbir alınmaz ve gereken adımlar atılmazsa, YGS'de duyulan memnuniyetsizlik, iktidar karşıtlığına dönüşebilir. Madem bir sorun tesbit edildi, endişeye kapılan öğrencileri ve aileleri tatmin edecek çözüm bir an önce üretilmeli.