Ne yaparsak yapalım, Türkiye'de sayıları 8 milyonu bulan engelli vatandaşımız olduğunu ve onların toplumda daha görünür olmaları için çaba sarfetmemiz gerektiğini unutmayalım.
Özel sektör ve sivil toplum kuruluşları hakikaten büyük gayret gösteriyor ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde devletin de hem farkındalığı hem de engelli vatandaşlara hizmetlerinin çok görünür bir şekilde arttığı dönemdeyiz.
Yetiyor mu derseniz tabii ki yetmiyor ama bu çabaların topluma güzel örnek ve yeni girişimlere de vesile olduğuna eminim.
Mesela otizm konusunda en sıkı çalışan STK'lardan olan Tohum Otizm Vakfı, gelir elde etmek için 21-22 Kasım tarihlerinde İstanbul'da Four Seasons Oteli'nde bir alışveriş festivali düzenliyor ve farkındalık yaratacak güzel konuşmaları da sahneye taşıyor. Geçen hafta da Down sendromlu bireylerin her alanda karşılaştıkları ayrımcılık ile mücadele ederek, fırsat eşitliği sağlamak için çalışan Down Sendromu Derneği'nin nefis bir gösterisine katıldım. Hilton İstanbul Bomonti ile işbirliği yapan dernek, Dans+1 projesiyle Down sendromlu gençlerin nefis dansıyla tanıştırdı bizi. Toplumda görünür olmak ve yerlerini sağlamlaştırmak isteyen gençler şimdi davet bekliyor. İş ve özel toplantılara gelerek 15 dakika muhteşem renk katmak isteyen Down sendromlu gençler lütfen sizlerin de aklında bulunsun. Unutmayın ki bu ülkede her gün 1 Down sendromlu bebek dünyaya geliyor.
Son olarak bu hafta çok etkilendiğim bir sosyal sorumluluk projesinden daha söz etmek istiyorum. Türkiye'nin tek çatı altında özel eğitim veren okulu da Limak Vakfı tarafından hayata geçirildi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bu hafta başı törenle hizmete girdi. Limak Vakfı'nın kurucusu Nihat Özdemir'in 2016 yılında vefat eden eşi Gülseren Özdemir anısına yaptırdığı okulda zihinsel ve bedensel engelli çocuklar eğitim görecek.
Gülseren Özdemir Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda 27 derslik var ve 300 öğrenci kapasitesine sahip. Orta ve ağır düzeyde zihinsel engeli olan öğrenciler aynı şekilde otizmi ve birden fazla engeli olan öğrenciler için hazırlanan okulun öne çıkan özelliklerinden biri de hem aileler için eğitim verecek hem de engelli çocuklara eğitim verebilecek donanıma sahip öğretmenler yetiştirecek olması.
Nereden nereye... Düne kadar engelli çocuklar evden dışarı çıkamıyordu, oysa şimdi gelişmiş ülkeler standardında her türlü kolaylığın düşünüldüğü, son teknolojilerle donatılmış okullar açılıyor ülkemizde. Dilerim şimdi bu okulların sayıları çoğalır, Anadolu'ya yayılır ve eğitim alamayan hiçbir engelli çocuk kalmaz Türkiye'de.
