Başbakan'ın dediği gibi "Aile içinde konuşulup, halledilir!" Bu vesileyle Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la ilgili tespitlerimi paylaşmak isterim.
1- Tahminlerin de ötesinde meraklı ve nerede, ne olup bittiği ile çok ilgili, haliyle bilgili.
2- Vicdan sahibi. Duygusal gelgitleriyle dışa vuran samimiyeti O'nu benzersiz kılan yanı.
3- Söylediklerinin zamanlamasını, içeriğini ve hedefini tayin edecek kadar usta bir siyasetçi. "Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi, üç dönem kriteri, partinin geleceği, bireysel çizgisini ve duruşunu koruma gereği" pek çok isim gibi Arınç'ı da derinden etkiliyor. Ve bugün Arınç'ın son çıkışını ve muhtelif duyumları bahane ederek "Artık geri plana çekilmeli" diyenlerin bir gerçeği unutmaması gerekiyor. İş başındaki kadroların hatırı sayılır bölümü gözünü iktidarla açtı. Yani... Muhalefeti yaşamadı. Oysa Arınç ve kuşağı, çetin siyasi mücadelelerle yoğruldu. Özgül ağırlığı, yıllar geçtikçe arttı. O nedenle Bülent Abi üzerinden kırılma senaryosu yazanların, emeklilik çağrısı yapanların hesabı tutmaz. Özetle... Gün, kişisel kaygıların değil bir misyonun, bir davanın kaderini yeniden tayin etme günü... Ya "Kol kırılır yen içinde kalır" ya da "Tarih acımasız hükmünü verir!"