Son çeyrek yüzyılda, ozon, karbon gazı, sera etkisi, küresel ısınma kelimeleri, dilimize pelesenk oldu. Söz ondan açılmasa da her sohbetin bir ucu, gezegenin ortak kaygısına gelip dayanıyor. Bu günlerden başlayarak önümüzdeki çeyrek yüzyıl, dilimize yeni bir tanım sunuyor: Enerji verimliliği...
Aslında ozondan küresel ısınmaya dek, öncekilerle de ilintili... Sanayi toplumunun faturası, kirlilik ve küresel ısınma oldu. Ancak bilgi toplumunda uygarlık iştahımız daha az olmayacak ve bu süreçte en büyük dert enerji...
Petrolü, gazı olmayan uluslara enerjisizlik, daha da büyük dert. Ya yeni kuyu keşfedecek, ya yeni gaz kaynağı bulacak veya elindeki enerjiyi daha verimli keşfedecek ama enerjisinin 3'te birini, "verimlilikten" kazanacak.
Türkiye'de bu bilinci yerleştirme amaçlı bir dernek var; ENVER... Enerji Verimliliği kelimelerinden türetilmiş. Tesadüf ki dilimizde olan bir kelime ve "nurlu, daha parlak, nur saçan" anlamı taşıyor. ENVER, enerji verimliliğinin sağlanması ve bireylere anlatılmasını amaçlayan ilk toplumsal projesini "Enerji Hanım" adıyla bugün Kayseri'den başlatıyor. Buna tanıklık etmek için buradayım ve proje, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı inisiyatifiyle oluşturulmuş. Odağında "evin ekonomisti kadınlar" var ve 20 ili kapsıyor.
Neden Kayseri? Bir yerden başlamak gerekiyordu yalnızca... Bu aslında bir kültür projesi... "Enerji Hanım" denmesi de bundan. Zira kadın, en verimli kültür taşıyıcısı ve evin tüm fertlerini ancak o eğitebilir. Bana göre enerjiye harcadığımız ve cari açığı kabartan her 100 dolardan 30'u cebimizde kaldığında, Enerji Hanım'ın başardığına kani olacağım.