Bankalara çekidüzen vermek için kurduğumuz BDDK'nın şimdilerde ajandası hayli yüklü. Kayıp yıllar 90'larda kendi bankasını soyan, dilediğine ulufe dağıtır gibi kredi saçan ve yüz milyara yakın kaynağı yok eden sistemi düzenlemek için kurduğumuz BDDK, geçmişte harika işler başardı.
Ancak dünyadaki finans sisteminin zaafları toplamıyla tetiklenen küresel kriz gösterdi ki bizdeki bankaların çoğu, yeni zaaflar geliştirmiş, düşük enflasyon ve faiz ortamında var olmayı "mudileri yolarak" sürdürmeyi şiar edinmişler...
Genelde tekneyi suyun üzerinde tutmak ve bankanın kurumsal yapısını korumak üzere donanmış BDDK'nın da yeni sürümünü tartışma zamanı geldi. Zira sorun şimdi, mudileri, kredi kullanıcılarını bankalardan koruma haline büründü.
Sokakta kredi kartı işportası kurup sonra aidata bağlayanlarından, ATM'lerin tuşuna dokunanları yolanlarına dek, "sektörel şımarıklığa" doğru bir gidişat var ve krizde Türkiye'nin pozitif ayrışmasının diyeti midir bilinmez, güçlü yapılarıyla şimdi bankacılık sistemini kullanan milyonları tehdit eder hale geldiler.
Bankaların yaptıkları ortada... Düşen faizi krediye yansıtmamaktan 6 punto oyunlarına dek 31 farklı işleme dair BDDK'nın neler yapacağını, bekleyip göreceğiz. Geçenlerde BDDK saf mı değiştirdi diye sormuştum. Gelen cevap "aksine, yeni tedbirler geliştiriyoruz" oldu.
Bunlardan biri de şuydu: Mudilerin itirazı halinde banka, şimdi ve geçmişe yönelik bütün haksız kazançları iade edecek. Nerede? Şimdi BDDK zamanı derken, kurumun arkasında güçlü kamuoyu desteği olduğunu kastediyoruz. BDDK'nın yönetimine halk kredi verdi. Bu krediyi götürüp bankaya mı yatırır, mudiye mi, henüz bilmiyoruz. Göreceğiz!