Merkez Bankası'nın büyümeyi kendine dert etmeye başlaması, ilk çeyrek büyüme rakamının oluşmasında pay sahibi... İkinci çeyreğe dair öncü verileri sanayi üretiminin artışına işaret ediyor. Faizleri düşürmeye yönelik adımların büyümeyi ivmeleyeceğini yaşayarak gördük. Tıpkı Japonya ve ABD merkez bankalarının deneyip başardığı gibi...
Bu sürecin devamı, finansal statükonun kırılmasına bağlı. Merkez Bankası şayet reel sektörden aldığı 3 mesajın gereğini yaparsa, 2013 büyüme hedefini % 4'ten yukarı çekebiliriz; 1-Faizi esnet ve düşür, 2-Kredi maliyetini artırma ve 3-Finansal istikrarı koru...
Gelişmiş ülkeler; ikinci çeyreği açıklamak üzere iken TÜİK'in ancak ilk çeyrek büyümeyi hesap ediyor oluşu, finansal statükonun ekmeğine yağ sürüyor. Zira ekonomi yönetimindekilerin karar alma reflekslerini azaltıyor. Batı'dakilerle aynı kalitede veri üretmekle böbürlenen TÜİK, bunu düşünsün.
Büyüdük ama yetmez tespitine gelirsek... Türkiye'nin 2023 hedefi neydi? Milli gelir 2 trilyon ve fert başına gelir de 25 bin $. Önümüzde 10 yıl var ve dün açıklanan veriler üzerinden 805 milyar $ olarak hesap ettiğimiz milli gelirin 2 trilyon $'a çıkabilmesi için her yıl ortalama % 9.5 (yazıyla yüzde dokuz buçuk) büyüyor olmamız şart. Ancak bu sayede halen 10 bin 755 $ olan fert başına geliri 25 bin $'a çıkarabileceğiz. Büyüme, 2023 Türkiye'si için kritik veri. Küresel krize tedbir bahanesiyle bizi gaz-fren tuzağına düşüren finansal statüko ile bu nasıl sağlanacak?
Orta Vadeli Program'ın büyüme rakamlarını hatırlatalım; 2013 için % 4, 2014 ve 2015 için de % 5. Mevcut zihin yapısında orta gelir tuzağındaki finansal statükoya biri bunu anlatmalı...