Türkiye'nin küresel arenadaki başarılı temsilcilerinden Ayşem Sargın, Uluslararası Yatırımcılar Derneği YASED'in yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Sargın, yeni döneminde ülkemizin uluslararası doğrudan yatırım akışından hak ettiği payı alması için çalışacak.
Ayşem Sargın'ı, General Elecric'ten beri izlerim. Ancak ülkemiz için yaptıkları, çok daha eskiye dayanıyor. ODTÜ İktisat ardından Eximbank'ta çalıştı.
ABD Ankara Büyükelçiliği'nde kıdemli ekonomi danışmanı olarak enerji, havacılık, sağlık ve telekomünikasyon sektörlerinde uzmanlaştı.
ABD-Türkiye ticareti ve yatırım portföyü konularından sorumlu olduğu bu görevinde Türkiye'deki ABD işletmelerinin eşit şartlarda rekabet edebilmesini sağlamak ve ABD-Türkiye arasındaki ticari bağları güçlendirmek amacıyla devletteki ve özel sektördeki paydaşlarla ilişki kurdu.
British Petroleum (BP) Türkiye'nin Dış İlişkiler Müdürü olarak görev yaptı. Bu görevinde Işıl, büyük bir boru hattı projesinin gerçekleşmesinin yolunu açan bir uluslararası doğalgaz transit geçiş anlaşmasının imzalanmasını sağlamak amacıyla devletteki ve özel sektördeki çok sayıda paydaş ile ilişki kurdu.
General Electric'in Türkiye'deki Devletle İlişkiler ve Politika Direktörü olarak tüm GE işletmelerindeki artan büyümeye odaklı bir şekilde şirketin devletle ilişkilerini ve politika stratejisini belirledi ve yönetti.
Ayşem Sargın Işıl, Boeing Türkiye Genel Müdürü Ülke Temsilcisi pozisyonuna Eylül 2015'te atandı. Şirketin Türkiye stratejisini yönetti, mevcut ortaklıkları daha da güçlendirdi, Türk şirketleri için Boeing dünyasında daha çok iş fırsatı üretti.
Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırım akışında YASED, yeni başkanı ile daha büyük rol oynayabilecek. Geçen yıl 46 milyar $'lık Boeing ekosisteminden ülkemizin aldığı payı 160 milyon $'dan yarım milyar dolara çıkaran Sargın'ın, yakın gelecekte ülkemize yatırım çekmede dev başarılara imza atacağına inanıyorum.
YASED'in, 10 yıl önce Küresel Kriz'de Avrupa çökünce ihracatçımızın eksen kayması başarısıyla Afrika'ya açılmasını; "ekonomik irtica" diye nitelendiren yönetim anlayışından geldiği noktaya bakınca, genel kurulun son derece doğru karar verdiğini anlıyorum.
