Geçen hafta Capital ve Ekonomist dergilerinin Türkiye'nin 500 büyük şirket patronu ve genel müdürlerini bir çatı altında buluşturduğu, 420 üyesi olan, CEO Club'un yaz daveti vardı. Küresel krizin göbeğinde, CEO imajının yerlerde süründüğü bir dönemde verilen parti de anladım ki, bizim ülkenin CEO'ları sadece para ve insan yönetmiyor. Hepsi, "Ferrari'sini Satan Bilge" edasıyla şarkı söylüyor, piyano çalıyor. Profesyonellere taş çıkartırcasına müzik yapıyor.
Partide en çok alkışı rock müzik yapan Eczacıbaşı Holding CEO'su Erdal Karamercan ile opera eğitimi almış Eczacıbaşı Karomik'in genel müdürü Hüseyin Bilmaç aldı. Procter&Gamble (P&G) CEO'su Saffet Karpat'ın hakkını yemeyelim. P&G Orkestrası tüm CEO'lara eşlik etti.
Sözü uzatmayalım. Bodrum'da TÜSİAD YİK toplantısında Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı'yla karşılaşınca, "Profesyonelleriniz çok iyi müzik yapıyor, niye bir an önce Eczacıbaşı Orkestrası'nı kurmuyorsunuz?" diye sordum. Eczacıbaşı çok güldü, sonra da espriyi patlattı: "Desenize, o yüzden biz çok iş yapamıyormuşuz!" Arkasından da büyük bir ciddiyetle, "Biz, gülerek iş yapan bir holdingiz, özelliğimiz bu!" deyiverdi.
Gülmenin ayıp sayıldığı bir ülkede gülerek iş yapmak meziyet istiyor.
O yüzden önerimde ısrar ediyorum. Türkiye'nin en iyi burjuvası diyebileceğimiz Eczacıbaşı ailesine gülmek, profesyonellerine ise çalmak çok yakışıyor.