Son yıllarda Ege bölgesinin en gözde kenti Denizli'yi gezerken birkaç şey dikkatimizi çekti.
Bugüne kadar tekstilin başkenti olarak bilinen Denizli artık iki konuda daha çok başarılı: Turizm ve ileri teknoloji...
İleri teknolojiden sadece bir örnek verelim... Denizli, ABD dahil dünyanın önemli ülkelerine yılda 800 milyon dolarlık ileri teknoloji ürünü bakır tel ihracatı yapıyor.
Gelelim turizme, doğa harikası Pamukkale ve termal turizmi ile Denizli zaten ilgi çekiyor. Ama şimdi buna yeni tarihi mekanlar katılıyor. Onlardan biri olan Laodikeia'yı gezdik. 1960'larda keşfedilmiş ama çalışmalar 2002'de başlamış. Çalışmaları da kendi arkeologlarımız yürütüyor. Ve ortaya harika bir şehir çıkmış... Tapınakları, hamamı, tiyatrosu, sokakları, su ve kanalizasyon sistemiyle insanı büyülüyor. Hele adı İncil'de geçen 7 kiliseden biri var ki, inanılmaz güzel. Hacı olmak isteyen bütün HIristiyanların ilgi odağı olacağı çok açık. Bu hale nasıl getirildiğinin hikâyesini önümüzdeki günlerde yazacağım ama şimdiden şunu söylemeliyim; gezerken harıl harıl çalışan vincin üzerindeki TÜRSAB logosu ilgimizi çekti.
Bizi gezdiren araştırma görevlisi durumu şöyle açıkladı:
"TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, turizmin çeşitlenmesi için inanılmaz çaba harcıyor. Bu kazıya da ciddi destek verdi."
Denizli'de kendi arkeologlarımızla yapılan kazılar, sadece yeni tarihi şehirlerle turizm gelirlerimizi artırmayacak aynı zamanda Türkiye'yi arkeolojinin merkezi yapacak. Emeği geçen herkesi kutluyorum.