IMF ile stand-by anlaşmasının yapıldığı dönemleri yaşamayanlar ya da o dönemleri sırça köşklerinde izleyenler, bugün analiz ve karşılaştırma konusunda sıkıntı çekiyor olabilirler. IMF memurlarının, başbakan gibi muamele gördüğü, "No" dediklerinde televizyonlarda son dakika haberi verildiği dönemlerde Ankara'da gazetecilik yaptım. Türkiye'yi sadece rakamlarla okumaya çalışan IMF Türkiye Masası şeflerini adım adım izledim. Evet, ABD'nin hedef göstermesiyle ağustosta yaşanan kur atağı o dönemlerde olsa başka bir süreç yaşanırdı. Koalisyonlar yıkılır, bürokratlar korkudan hiçbir işin altına imza atmaz, ülke bir çıkmaza sürüklenirdi. Bugün en büyük kalkanlarımızdan birinin o dönemlerdeki tecrübelerimiz olduğu da doğrudur. Son dönemde yaşadığımız sıkıntılara karşı durmaksızın strateji geliştirilmesini, proaktif yaklaşımı, topyekûn mücadele ve değişim ruhunu, alınan olumlu sonuçları IMF yalanlarıyla gölgelemek hiç kimsenin kazancına olmaz.
Bu söylentilere cevap niteliği taşıyan bir gelişmeyi A Para'da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy anlattı. Çok büyük ve çok fazla sayıda yabancı yatırımcının kendisini ziyaret etmeye başladığını söyleyen Ersoy, "Yatırım yapmak isteyen, firma ve otel satın almak isteyen, yeni tahsis alanlarını merak edenler bizden görüş alıyorlar. Yabancı yatırımcı bulmakta kesinlikle sıkıntı yaşamayacağız. Herkesin beklentisi Arap yatırımcı ama Batı'dan çok fazla yatırımcı geliyor. Batılı tur operatörleri hem kiralama hem satın alma yapmaya başladılar bile. Ekonomideki gelişmeler çok olumlu ve sevindirici. Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak çok başarılı operasyonlar yaptı. Onun sonuçlarını almaya başladık. Özellikle kredi faizlerinde gerileme başladı. Türk yatırımcının da aynı iştahla oyuna tekrar gireceğini görüyorum. Hem Türk yatırımcı hem de yabancı yatırımcının hızlı bir şekilde yatırımlara başlayacaklarını düşünüyorum" dedi. Bu habere sevinenlerin çoğunlukta olacağını biliyorum.