Barış Pınarı Harekâtı'nda Türkiye'nin verdiği 120 saatlik süre bugün doluyor. 9 günlük harekâta ara vermek için ABD ile yapılan anlaşmayla Türkiye istediklerini aldı. Güvenli bölge için şartlar yerine getirilmezse kaldığı yerden devam edecek. Ekonomi açısından bakıldığındaysa bu süreçte üç önemli kazanım dikkat çekiyor. Birincisi bu süreçte ABD Başkanı Trump'ın itiraf tweetleriyle anlamayanlar da anladı ki geçen ağustos ayında ABD merkezli büyük bir saldırı altında kaldık. İkincisi, ekonominin bir yılda bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, saldırılar karşısında daha güçlü olduğunu görmüş olduk. Yaptırımlar, silah satışı ambargoları, tehditler derken 7 düvelden gelen açıklamalara karşı örneğin kurda, sadece 11 kuruşluk dalgalanma oldu. Öte yandan turizmde bölgede bile rezervasyon iptallerinin gelmediğini gördük. Üçüncü ve en önemli kazanımımız ise operasyon sırasında işçisinden işverenine, esnafından sanayicisine herkesin bir olup birlik açıklamaları yapmalarıydı. Bu süreç bize dostu düşmanı gösterdi. Yabancı yatırımcıya da Türkiye'nin ne kadar güçlü bir ülke olduğunu ispatladı. Volkswagen yolu açtı; 2020 yılından itibaren Türkiye'ye ciddi bir yabancı yatırımcı akını yaşayabiliriz. Gayrimenkulden enerjiye, perakendeden turizme pek çok sektörde kulislerde yatırım haberleri konuşulmaya başladı. Yakında çok büyük haberler alabiliriz.

***

'Helikopter para' çözüm mü?

Küresel resesyon endişeleri yerini gerçeğe bırakmaya başlarken "helikopter para" konusu tekrar dillendirilmeye başlandı. Helikopter para ihtiyaç duyulan tüketimi canlandırır mı? Soru işaretleri var. Helikopter deyince akla ilk gelen elbette Ben Bernanke. Dönemin FED Başkanı Bernanke, 2002'de yaptığı bir konuşmada "Deflasyona engel olmak gerekiyorsa Fed para basabilir" açıklamasını yapmış; hemen ardından Nobel adayı Milton Friedman, açıklamayı helikopterden para dağıtma olarak tanımlayınca Ben Bernanke'ye medya, 'Helikopter Ben' ismini takmıştı. 2008 krizinden sonra FED, trilyonlarca dolar bastı. 2008 krizinden bu yana gelinen noktada dünya, sorumluluğu merkez bankalarına bırakmış gibi görünüyor. Onlar da para dağıtmayı çözüm olarak gördüler. Dönüp dönüp aynı noktaya gelindiğine göre sormak isterim. Bu yeni bir krizin sinyalleri mi yoksa 2008 krizi hiç bitmeyip halının altına mı süpürüldü?