Kim bilir bu gidişin, dönüşü olacak mı?
Valla açık söyleyeyim, söz konusu Deniz Baykal ise bana bu gidişin dönüşü olacakmış gibi geliyor.
Öyle bir his benimkisi, belki de hepimizin yıllar yılı edindiğimiz bir tecrübe.
Bizde can çıkar, Baykal çıkmaz hesabı!
Fakat o ya da bu şekilde bu gidiş benim canımı sıkıyor sevgili okur. Hani yıllardır gitmesini beklediğiniz adam zalimlikle, adilikle, bando mızıka komplolar eşliğinde çekip gitmek durumunda kaldığında insanın 'Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim' diye şarkılar tutturası, ağıtlar yakası geliyor.
Yok pardon!
Korkarım ucundan azıcık abarttım. 'Gitme dur' kısmı tamam da 'deliler gibi özledim' kısmını atalım.
Attık mı? O zaman devam.
Hadiseyle ilgili ilk önce kalemimden şunları dökmek geliyor. İnternet, cep telefonu, kameracan üçlemesinden tiksiniyorum.
Artık kimsenin özel hayatında dahi yanlış yapma, şeytana uyma şansı yok! Bu âlemde beşer şaşarsa, pusudaki düşmanları yemez içmez yakalar çünkü.
Ayağını yasal biçimde kaydıramıyorlarsa üşenmeyip 'şıp' diye yatak biçimde kaydırırlar.
Canlar yeter ki niyet etsinler. Çünkü 'hatasız kul olmaz' vaziyetinden yola çıkarak ille de bir açık vereceksin, ille de 'aaa ne ayıp' kıvamına çekilebilecek bir eyleme gireceksin.
Burada asıl soru şu olmalı; bugün bel altından başkalarının canını yakmayı, özel hayatlarını insafsızca ortaya dökmeyi, yatak odası mahremiyetlerini flaş flaş vizyona sokmayı marifet bilenler yarın aynı şey başlarına gelirse ne edecekler?
İştahla internete düşen seks ve yastık yorgan görüntülerini izleyenlere de bir çift lafım var elbet. Siz bugün heyecanla 'google'da o görüntüleri ararken, bulduktan sonra merakla ve coşkuyla izlerken, sonra hızınızı alamayıp arkadaşlarınıza iletirken bir soluklanın da düşünün lütfen; o videoda siz olsanız ne yapardınız?
Duyamadım? ... Haaaa... Yaaa.... Bence de...
Son olarak Deniz Baykal'ın olduğu iddia edilen videoyu internete düşürenlere de bir el verip kaçacağım; Eey dostum bunun neresinde adalet?
Neresinde asalet? Böyle maç kazanılır mı? Bu şampiyonluk şampiyonluk sayılır mı?
Hem ne demiş Ramiz Dayı; bugün bana yarın sana kardeş