Parlamenter sistemin istikrarsızlığa kucak açan göstergelerinden biri de 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşanan hükümet kurma çalışmaları oldu. Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığında gidilen 7 Haziran genel seçimlerinde hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak bir sayısal çoğunluğa ulaşamaması ve hemen birbiri ardına gelen terör saldırıları ile başgösteren güvenlik sorunları; ülkenin hiçbir şekilde istikrarsızlığı kaldırma lüksünün olmadığını da bir kez daha gösterdi.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Sandıkların açıldığı günün akşamında erken seçim tartışması da siyasi kulislerde dillendirilmeye başlanırken bir yandan da aslen diplomatik iliş- kilerde kullanılan ve ilk kez iç siyasette anılan "istikşafi görüşmeler" (keşif ve tahkik etmeye çalışma) tanımı ile hükümet kurma çalışmaları başlamıştı. Bugünkü siyaset zemininde;
GP lideri Ahmet Davutoğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında karşılıklı açıklamalarla yeniden gündeme gelen 2015 sürecini tekrar hatırlamakta fayda var. MHP lideri Bahçeli'nin "2015 seçimleri sonrasında koalisyon hükümeti kurma görevini alan Davutoğlu'nun bizimle yaptığı görüşmede söylediklerini açıklasaydık insan içine çıkacak yüzü olmaz, hali kalmazdı" diyerek alevlenen tartışma ile ilgili geniş bir kulis çalışması yaptığımı söylemeliyim.
Öncelikle; MHP'yi hükümet kurmaya yanaşmayan parti ilan eden Davutoğlu'nu, basit bir arşiv taraması yalanlıyor. Hükümeti kurma görevini almasının ardından partilerle temmuz ayı içinde ilk tur görüşmeleri yapan Davutoğlu, 13 Ağustos'ta CHP ile birlikte ikinci tur hükümet kurma görüşmelerine devam etti. CHP ile görüşmenin ardından yaptığı açıklamada;
"CHP ile koalisyon görüşmelerinde hükümet ortaklığı yapma zemininin oluşmadığı, erken seçimin önümüzde görünen güçlü bir ihtimal olduğu görülmüştür" dedi. Yani Davutoğlu, MHP lideri Bahçeli ile hükümet kurmak amacıyla 17 Ağustos'ta yaptığı ikinci tur görüşmeye gelmeden 4 gün önce ilk kez erken seçimi işaret eden lider olmuştu. Kaldı ki; hem geçmişte liderler arasındaki görüşmeye katılan kurmayların tanıklığı hem de görüşmeye girerken ve çıkarken fotoğraf ve görüntülerde, MHP liderinin yanındaki siyah çantada; olası AK Parti-MHP koalisyon hükümeti kurulması anlaşması halinde MHP'nin şartlarını içeren dosyaların olduğu da açıklanmıştı.
HDP'nin tamamen süreç dışında olacağı, Anayasa'nın ilk 4 maddesinin tüm tartışmaların dışında bırakılması ve kaç bakanlığın MHP'de olacağı dahil kapsamlı bir çalışmanın yer aldığı raporun, sözkonusu siyah çantada olduğu biliniyor. Hatta Bahçeli'nin Davutoğlu'nun HDP'yi anahtar olarak göstermekte ısrar etmesiyle çantayı göstererek; "Koalisyon için şartlar oluşmuş olsaydı bu dosyayı size verebilirdim.
Ancak bu şartlar altında görüşmeler devam edebilirdi" diyerek görüşmeyi sonlandırdığı ortaya çıktı.
O dönem Bahçeli ile görüşmelere katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile konuşmamızda öğrendiğim bir başka bilgi ise, koalisyon hükümeti kurulmamasında Davutoğlu'nun olumsuz tutumunun çok etkili olduğu...
