Pandemi gölgesindeki sezonda ve lig/ kupa derken 3 günde bir maça çıkan takımlarda teknik direktörlerin, futbol kalitesini çok sorguladıklarını sanmıyorum. Zirveye oynayan hocaların üzerinde sürekli kazanma baskısı, maçlarda skor odaklı oyunu kurgulamayı gerektiriyor. Bu işi en iyi yapan hoca Sergen Yalçın.. Dün akşam da Erol Bulut'un sahaya sürdüğü kadro karşısında Ankaragücü ilk yarım saatte önde baskı ve oyuna ortak olma fikriyle rakibinin işini kolaylaştırdı. Fenerbahçe tempoyu yükseltemiyor, Pelkas ve Novak başta olmak üzere eksik bir futbol oynuyorlardı. Ortada giden bir maçı çoğu zaman serbest vuruşlar ya da bireysel hatalar belirler. A.Gücü'nün yediği üç golde de savunma hatası var. Bir ve üçüncü gollerde ise facia bir kalecilik.... Başkent ekibi soyunma odasında kendi kendilerine yenildiklerini düşünebilirler. Beşiktaş'ın derbiyi kazandığı haftada üç gün sonra oynayacağı Sivas deplasmanı öncesinde F.Bahçe'nin mutlu mesut günlerini sürmesi adına tabelanın fişini ilk yarıda çekmesi önemliydi. Bu oyun Sivas'ta yeter mi? Elbette yetmez... Ama beşte beş yapan F.Bahçe'nin Sivas'tan üç puanla çıktığı taktirde önünde iki iç saha maçı var. Önce Kayseri, sonra Rize... Bu geniş kadro Mesut sahne almadan önce de Hatay deplasmanına zirve ortağı olarak gider. Sonrası Galatasaray derbisi...