Hava kötü, saha kötü tamam... Ama sahaya ve havaya göre mücadele edeceksin. Dün gece hangisi daha iyi yaptı bunları, Rizespor tabii ki.. Rizespor hem sahayla hem rakiple kavga da etti, mücadele de etti ve sonunda kazandı.
Tamam, Trabzonsporlu oyuncular, Rizespor takımına göre daha kaliteli. Fakat kalite rakibin kadar mücadele edersen ortaya çıkar. Bunları yapamazsan mağlup olursun. Trabzonsporlu oyuncular herhalde, bu iş bitti artık dercesine, kar yağışını da bahane ederek, biraz mücadele ettiler; o kadar… Böyle havalarda nasıl oynanır? 1- Topu yere indirmeyeceksin. 2- Topu kendi ceza alanının uzağında oynayacaksın. 3- Kalecinle oynamayacaksın. 4- Orta sahadan defansa zorda kalmadıkça pas atmayacaksın. Bordo-mavililer bunların hepsini yaptı ve sonunda yenildiler. Maç Rizespor'un hakkıydı ve kazandı. Abdullah Avcı, bu tip bir sahada Cornelius'u ilk 11'de neden kullanmadı anlamadım. Tamam, Djaniny iyi oyuncu ama böyle sahada onu sonradan kullanmak lazım. Hakem verdiği penaltılarda haklıydı, maçı da kötü yönetmedi. Ama Rizespor'un attığı 3. golden önce o uzun topta bir kambura yatma pozisyonu vardı, onu çözemedi. Zaten onu çözmesi için futbolu çok iyi bilmesi gerekirdi. Bu hakem onun-bunun torpiliyle burada duran bir hakem... Hakem olduğu için buralarda düdük çalmıyor. Hani söyleniyor ya operasyonda (!) onun da ismi olması gerekirdi. Benim de bu konuda yorumum, net olarak evet! Rize son 100 metrede mücadele ediyor. Bu üç puan onlara hayat öpücüğü gibi geldi. Bir de alt taraftaki yangını körükledi. Çünkü altta kopmalar kolay olursa, bu durum üst taraftaki mücadelelere de tesir edecektir. Rizespor şunu söyledi: Ölmedim, düşmedim, ayaktayım, sonuna kadar varım!

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz