Kuran-ı Kerim yakma provokasyonlarının kökeni çok eskilere dayansa da yakın tarihimizdeki örneğini 2010 yılında gördük. ABD'de 2010 yılında Terry Jones isimli bir papaz, 11 Eylül tarihinin "Uluslararası Kuran yakma günü" ilan edilmesini istemiş ve 3 bin adet mushafı yakma girişiminde bulunmuştu. Papaz Jones'un girişimi başarısızlıkla sonuçlansa da bu saldırı birçok islam düşmanı provokatöre ilham olmuştu.
2016 yılında, İslam düşmanlığı üzerinden siyasi kariyer yapan Hollandalı Geert Wilders, Kuran-ı Kerim'i Avrupa'da yasaklatmaya çalışmıştı.
2010 yılında İsveçli Neo-Nazi Rasmus Paludan ise Stockholm'de Türkiye Büyükelçiliği önünde polis koruması altında Kuran-ı Kerim yakması tüm islam dünyasını ayağa kaldırdı. Son olarak Iraklı Hristiyan Salwan Momika'nın Kuran'a yaptığı alçak saldırı bardağı taşırdı.
Peki İsveç Hükümeti neden böyle bir provokasyona izin veriyordu? Tüm islam dünyasını karşısına alacak bir nefret suçuna göz yummanın arkasındaki motivasyon neydi? FETÖ'cü bazı eski gazetecilerin Kuran yakma eylemini desteklemesi ne anlama geliyordu? İsveç'te PKK'dan daha güçlü olduğunu bildiğimiz FETÖ'cülerin yıllardır sürdürdüğü bu kara propaganda İsveç'teki bu Türkiye düşmanlığını körüklüyor olabilir miydi?
Bu soruların cevabını İsveç Nüans Partisi Genel Başkanı Mikail Yüksel'e sordum. Konya Kulu ilçesinden göç eden binlerce Türk vatandaşından biri olan Mikail Yüksel, aynı zamanda belediye meclis üyeliği görevini de yürütüyor. İsveç'teki islam karşıtlarının ve FETÖ'cülerin hedefinde olan bir isim. Gelecek yıl Avrupa Parlamentosu'na girebilmek için ihtiyacı olan 160 bin oya çok rahat erişebileceğine inanıyor.
İşte İsveç Nüans Partisi Genel Başkanı Mikail Yüksel'in açıklamalarından bazı başlıklar:
NEFRET SUÇLARINA YASAL DÜZENLEME GEREKİYOR
İsveç'te Kuran-ı Kerim yakma provokasyonunu Rasmus Paludan isimli bir Danimarkalı başlattı. O dönemde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki göstermiş ve "Kuran-ı Kerim'e saygısızlık ettiğiniz sürece NATO'ya giremezsiniz" demişti.
O açıklamanın ardından Paludan yeniden eylem yapmak istedi ama İsveç İstihbaratı güvenlik riski nedeniyle bu girişimi reddetti. Ancak mahkeme bu kararı kaldırdı ve Kuran yakma eyleminin tekrar önünü açtı.
Mahkemeye başvuran kişinin ise Kurban bayramının ilk günü Stockholm'de Kuran-ı Kerim yakan Iraklı Hristiyan Salwan Momika olduğunu öğrendik.
Bu konuda kesinlikle bir yasal düzenleme gerekiyor. Düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. NATO'ya girme konusunda İsveç Hükümeti kararlı ve Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye bastırırsa Kuran-ı Kerim yakmak gibi nefret suçlarının işlenmesinin önüne geçilebilir.
MÜSLÜMANLAR İSVEÇ'TE BASKI ALTINDA
Ben bu vesile ile bir konuya dikkat çekmek istiyorum. İsveç'te son dönemde Müslümanlar büyük baskı altında. Cami ve derneklerimize yurtdışından bağış ve yardım yapılmasının yasaklanması isteniyor. Buna Diyanet İşleri Başkanlığı'nın camilere yaptığı yardımlar da dahil. Çok basit bir gerekçeleri var. Bu insanlara ajan ve radikal İslamcı gözüyle bakıyorlar. Dolayısıyla tehdit içerdiğini düşünüyorlar.
İSVEÇ BAŞÖRTÜSÜNÜ YASAKLAMAYA HAZIRLANIYOR
Ayrıca İsveç Hükümeti kuran Moderatlar Partisi, başörtüsü yasağını da gündeme getirmeye çalışılıyor. Moderatlar Partisi milletvekili Jan Ericson, başörtüsünü yasaklayacaklarını Twitter'dan duyurdu. Ayrıca 5 milletvekilinin de gazetelerde başörtüsü yasağını destekleyen yazıları yayınlandı. Başörtüsünü dini bir simge olarak görüyorlar ve genç kızların başörtüsü ile özgürlüğünün engellendiğini düşünüyorlar. Tuhaf şekilde başörtüsünün genç kızlara baskı ile örttürüldüğüne inanıyorlar. Başörtüsü karşıtı milletvekilleri kongrede çoğunluk sağlamaya çalışıyorlar. Şu anda yüzde 50 çoğunluğu sağladıklarını düşünüyoruz. Biraz daha asılırlarsa İsveç'te başörtüsü yasağı gelebilir.
İsveç Müslümanlarına yönelik bu baskılar konusunda Türkiye'den tüm bu konularda yardım istiyoruz.
İSVEÇ FETÖ'YÜ BESLİYOR
Ayrıca FETÖ'nün İsveç'te çok güçlü olduğunu da söylemek istiyorum. Örgüt liderinin İsveç'te 3-4 sağ kolu var. 2004'te buraya temel atmaya başladılar. İslamı kullanarak taraftar topladılar.15 Temmuz darbe girişiminden sonra sayıları çok arttı. Kendilerine Türkiyeli siyasi muhalif olarak tanıtıyorlar. Bunlar İsveç devletinin parasıyla okul yaptırıyorlar. Devlet FETÖ'cüleri maddi olarak destekliyor ve İsveç'te yaşamaları için her imkanı tanıyor.
KURAN YAKANLARI KINAYAN TEK FETÖCÜ YOK
FETÖ'nün de İsveç'te Türkiye ve İslam düşmanı tüm oluşumlarla iç içe olduğunu görüyoruz. Kara propaganda yaparak bu düşmanlığı FETÖ körüklüyor. Türkiye ve islam karşıtı karşıtı kim varsa FETÖ'yü onların yanında görüyoruz. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerini baltalamak istiyorlar. Örgüte yakın bir isim olan gazeteci Levent Kenez, partimizi hedef alan bir yazısında bir yazısında beni Türkiye yanlısı ve Kuran yakılması eylemlerine karşı çıkan bir siyasetçi olarak tanıtarak hedef gösterdi.
İsveç'te Kuran yakma eylemine karşı çıkan tek bir FETÖ'cü göremezsiniz. Camilerimize yapılan saldırıları kınarken yine FETÖ'cüler ortada yoktu. İslamofobiye karşı tavır sergiledik yine FETÖ'yü göremedik.
Ama ne zaman Türkiye düşmanlığı varsa FETÖ'cüleri en ön safta görebilirsiniz.
