Yüksel Altuğ kardeşim, Sezar'ın hakkını Sezar'a veren tek yazar.. Kendi gazetem bile sahiplenmedi, haberi verirken..
Türkiye'de cep telefonlarını SMS çöplüğüne döndüren reklamlar, 1 Mayıs'tan itibaren yasaklandı. Bu savaşı tek başıma ve inatla verdim. Sonunda kazandık.
Şimdi yeni bir sorun var, derhal çözülmesi gereken..
Ne mi?.
Mesela..
Kadıköy Belediyesi "Bilgilendirme" diye mesaj atmış..
"SMS almak istemiyorsanız, hafta içi 8-17 saatlerinde 0216 542 50 87'den ulaşabilirsiniz."
Yok yahu.. Telefonumu kirleten sen, "Kirletme be" diye uğraşacak, ben!.
Sen beni arayıp izin alacaksın, onu da kayda geçireceksin.
Kadıköy Belediyesi "Gece yarısı saat 3'te evinize girmemizi istemiyorsanız, şu telefondan bize ulaşın" diyebilir mi?. Telefon da benim özelim. Özelim şimdi üstelik yasa ile korunurken, "Yollama" demek benim işim mi olur, yoksa izin peşinde koşmak, sizin işiniz mi?.
Bakın burda ilan ediyorum, yıllardır.. Ben telefonuma reklam, duyuru, bildiri falan istemiyorum. Özelime girmeyin diye de uğraşmak da benim işim değil.. Tamam mı?.
Bu arada..
Yasanın yürürlüğe girdiği 1 Mayıs günü ilk korsan SMS geldi, telefonuma..
Yollayan da Mustafa Sarıgül..
İstemiyorum Mustafa Bey!. İs- te- miyo- rum!.. Tamam mı?.
Her korsanlığını burdan duyuracağım. O da tamam mı?.