Sabah Spor'un "Özel" haberi, sayfanın tam tepesinde.. "G.Saray- G. Birliği maçında şike var." Yanında iki fotoğraf. Üzerlerinde dişi yazılarla.. "Tartışılan gol.." ve "Stancu'nun golü kaçırdığı an.."
Harika bir "Şike" sayfası çizmişler..
Çizmişler de.. Manşetteki lafı kim etmiş?. Belli değil. Zaten Fatih Doğan imzalı haberi okuduğunuzda yazının içinde de aynen böyle tırnak içine alınacak bir söz yok.. Manşeti, spor müdürü yaratmış..
Niye?. Bu da soru mu?.
Şansal Büyüka kardeşim "Sen Maraton'a saldırana kadar, kendi gazetene bak" dese, ne derim?.
Efendim Beşiktaşlı taraftarlar savcılığa baş vurmuş..
Kim onlar?. Böyle çirkin, böyle rezil bir ithamı gerçekmiş gibi manşete çıkıyorsan, söyleyenleri de yazacaksın. Diyelim böyle bir başvuru yapıldı. O adamların Beşiktaşlı oldukları alınlarında mı yazıyor?. "Ligde hiçbir iddiası kalmayan Beşiktaşlılar niye, Fener'e, sadece Fener'e yarayacak bir algı operasyonuna baş vursunlar" diye düşünmüyor mu, yazan muhabir.. Manşet yapan müdür?. Niye sormuyor, sorgulamıyorlar, madem manşet yapacak kadar önemsediler.. Bu saatten sonra onlara "Gazetecilik dersi" mi vermem gerekiyor?.

Bir sitemim de kendi editörüme.. Dün "Galatasaraylı olduğumdan utandım" başlıklı yazım dolayısıyla, Sevdiğim Laflar'a, şu sözü özel seçmiştim.
"Ben sporcunun zeki, çevik, ayni zamanda ahlaklısını severim!." Mustafa Kemal Atatürk
(Sivas- Galatasaray maçı, acı tesadüfe bakın, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nda oynandı.) Editörüme, her gün köşemle ilgili bıraktığım özel not da aynen şöyleydi.
"Dikkat, bu sözü, Ana yazının içine gömün.."
Okuma zahmetine girişmemiş, belli.. Atatürk'ün sanki o gün ve o yazı için özel söylenmiş gibi duran lafı sayfada yok.. Sıradan bir laf seçip rastgele bir yere koymuş..
Hıncal Ağabeylerine, sevgi, saygı ve özen bu kadar, yani!.