Riekerink'e yazmanın alemi yok. Okuyacağı şüpheli..
Ona okuyacak birinin çıkacağı da.. Bu yüzden Mustafa Denizli'den takımı devralan, sonra Sneijder'ın baskısına uyan Başkan Özbek'in kararı ile Riekerink'e devreden Orhan Atik'e yazmaya karar verdim düşüncelerimi.. Son haftalarda kulübede gene öne çıkmaya başladığını, takım kuruluşunda etkisini hissettiğim için..
Bak Orhan Kardeşim, Galatasaray, Fenerbahçe'ye karşı adeta "Kader" maçına çıkıyor. Kaybederse, bu Avrupa Cezasını 2 yıla çıkarmak olur ki, kulüp bunun maddi, manevi altından kalkamaz.
Galatasaray kazanmak zorunda ve bana sorarsan Orhan, maçın favorisi de Galatasaray..
Fenerbahçe sezonu, ligin bitimine iki hafta kala, Beşiktaş matematik şampiyon olunca kapadı.
Ruhen tatile girdiler. Çünkü onların Avrupa sorunları yok. Gidiyorlar zaten.
Galatasaray ise 34'üncü haftanın son dakikasına kadar ligde kaldı. Beşinci olamadığı için de, kafaca tatile giremedi ve Kupa finalini beklemeye başladı.
Bu en önemli avantaj..
Fener, geniş kadrosuna rağmen sezon boyu ideal 11'ini kuramadı. Bir yandan Aziz Yıldırım müdahaleleri, öte yandan Pereira'nın otoritesizliği, takıma bir başıboşluk getirdi. Bir kişi bugün bana Fener'in "İdeal Onbiri"ni sayabilir mi?.
Şimdi bunun üzerine bir de transfer pazarlıklarını koyun..
Galatasaray'ın iyi bir kadrosu var, aslında.. Ama çok kötü yönetildi hep.. Son haftalardaki görüntüyü şubatta verebilseydi Galatasaray, şampiyonluğa oynardı.
Kayseri önündeki 11 ve oynanan futbola bakınca "Galatasaray favori" demekten çekinmiyorum artık..
Takım nihayet, iki kanattan hücum eden oyun taktiğine döndü. Sağda, Sabri, Selçuk, Sinan, solda Carole, Yasin, Sneijder üçlüleri, Fener savunmasını çok terletirler.. Ki Fener'in zayıf karnı savunması..
Adından korkup kimseler üzerine gitmediği için Fener az gol yedi.. İyi savunması olduğundan değil. Bugün, o savunmanın en önemli adamı kaleci Volkan da yok..
Şimdi ayni hatayı siz yapmayın. Bu oyun, Galatasaray'ın değil, Fener'in yarı sahasında oynanmalı.. Bunun ilk şartı da takımın el freni kaptan Selçuk'un kafasını değiştirmesi. Selçuk hızlı akına çıkılmasını engelliyor ki, hızlı kontratak Fener'i bitirir. Takımı durmadan kendi yarı sahasında yan ve geri paslarla oynamaya zorluyor ki, bu da Galatasaray'ı bitirir. O yan paslara rakip pres yapınca kaptırılan toplarla Galatasaray'ın yediği gollerin haddi hesabı yok..
Galatasaray kornerlerinin bile, bu yan/ geri hastalığı yüzünden Muslera'da bittiğini gördük.
Muslera'nın ayakla attığı 10 toptan sekizi rakibe gidiyor. Rastgele bir maçı seç izle ve say.. Yani Muslera'ya vermekle, Fener'e vermenin farkı yok.
Mecbur kalınmadıkça, Muslera'ya top verilmesini yasaklamalısın.
Muslera'nın kale ve Sabri'nin taç atışlarını hızlı yapmalarını sağlamalısın. Rakip yerleşsin diye bekliyorlar, sonra da rakibe atıyorlar..
Yani Galatasaray'ın hızını kesen, topla hızlı çıkmasını engelleyen herkese, başta Kaptan Selçuk engel olmalısın.
Kayseri maçında Koray, Denayer'den çok daha iyi stoper oynadı. Stoperde Koray, iyileşti ise, Hakan ile birlikte bu ülkenin bence en iyi tandemi Semih oynar. Ama Denayer ya da felaket bireysel ve kademe hataları yapan Chedjou oynamaz.
Denayer tüm vasıflarıyla ideal ön libero ve burası Galatasaray'da boş. Emre Çolak takımı 10 kişi oynatıyor. Ayağında çok top tutuyor ve çoğunu da ezip, kaptırıyor. Onu kenara, hatta tribüne alıp, Denayer'i oraya koyarsanız, hem savunma sağlamlaşır, hem takım hızlı hücuma çıkar.
Yani..
Muslera- Sabri, Koray (Semih), Hakan, Carole- Denayer, Selçuk- Sinan, Sneijder, Yasin- Podolski, onbiri maçı kazanır. Olcan ve Umut, sakatlananların yerine, ya da B planı için elde hazırken hele..