Galatasaray'ın başındaki bela Suada Lobisi gene kolları sıvadı.. Bir yanda İstanbul'da güya hukukçu Hamdi Yasaman, Dursun Özbek yönetimini, özellikle de Ada'yı geri isteyen ve 2000 yılından itibaren tüm yönetimlerin hesaplarının denetimi için uğraşan Fatih İşbecer'i devirmek için çırpınırken, öte yanda, kulübü batıran ve bugünlere getiren Ünal Aysal, kulüp yönetimine yeniden gelmeye hazır olduğunu açıkça söylemeye başladı..
Niçin?.
Suada, Mehmet Koçaslan nam zatta kalsın. Adam kulübe üç otuz para kira ödeyip, kaçak eklemelerle misliyle büyüttüğü adadan milyonlar kazanmaya devam etsin.
İnan Kıraç ve Ünal Aysal ikilisi, Ada, Koçaslan'da kalsın diye çırpınıyorlar. Niye?. Bilen biliyor sebebi..
Dursun Özbek, bir yerde kendisini iş başına getiren bu lobinin baskısı altında, Ada'dan vazgeçti, nerdeyse.. Yönetimi, özellikle Fatih İşbecer'i yollamanın da pazarlığını yapıyor.
Ama öte yandan, iyi işler de yapıyor.. Futbol şubesinin yönetimini Alp Yalman'a bırakması mesela, fevkalade bir karardı.
Kıraç/Aysal/ Yasaman lobisi bundan fena halde rahatsız oldular. Bu kulüpte bu işleri en iyi bilen adam olduğunu, geçmişi ile kanıtlayan Yalman, futbolu yoluna koyarsa, Dursun Özbek'i artık emir eri gibi kullanma şanslarının kalmayacağını gördüler.
"Bunların arasında Hukukçu yok. Şu an Sportif A.Ş.'de hukukçu yok. Hukuk çarpar adamı" diyen hukukçu (!) Yasaman, şu anda, Sarıyer'in en lüks sitesindeki iki de luxe villasının aidatını on aydır ödemediği için icralık..
Lobi, medyadaki kuklaları ile Alp'e saldırdı..
"Bu yaşta işe yarar mı" deme çirkinliğine bile düştüler.. O yaştaki Trump'ın Amerika Başkanı olmaya hazırlandığını unutarak. Aklın yaşta değil, başta olduğunu görmezden gelerek.. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" diye utanmazca saldırdıkları Alp Yalman, o gün Lise'nin pilav gününde Grand Cour'da futbol oynuyordu oysa.. O yaşında..
En dehşetini, pazartesi Cumhuriyet'te okudum. Dağdan gelen Mehmet Koçaslan, Özbek yönetiminin beceriksizliği sayesinde, bağdakini kovacak kadar küstahlaşmış.
Kongre'de Özbek'e "Adayı geri al" talimatı veren üyelerden intikam alıyor resmen.. Tüzük gereği Ada'dan bedava yararlanma hakkı olan kongre üyeleri hafta sonu Ada'ya gittiklerinde "Kulüp üyeleri tesisten yararlanmak için 50 lira verip havlu ve şezlong almak zorundadır" yazısı ile karşılaşmışlar. "Bu Ada bizim" diye içeri girmeye teşebbüs eden üyeleri, Reina'nın kapısını bekleyen siyah elbiseli adamlar zorla engellemişler.
Buyrun burdan yakın..
Özbek, hala Yüksek Mahkemenin "Yıkın" kararını onaylamasına karşı, "Karar düzeltmesi" isteyerek Koçaslan'ın ekmeğine yağ sürsün, bakalım..
Ada'yı, Anayasa'yı ihlal ederek büyütmenin, kapalı alanı, Boğaziçi İmar Yasasına aykırı genişletmenin nesine itiraz ediyor ki, Özbek?.
Belediye'nin defalarca vurduğu mührü kırarak, ne genel, ne yerel yönetimini tanımadığını ilan eden Koçaslan'ı anında kapıya koyma hakkı doğmuşken, işi uzatmak için her yolu kullanan kişinin Dursun Özbek olması acı değil mi?.
Peki ya, Yüksek Mahkeme, Karar Düzeltmesine yanıtı neden hala vermiyor?. Kaç ay oldu?. Yaz sezonu da bitsin, onu mu bekliyor yargıçlar?.
Kaldı ki, Özbek, "Karar düzeltme Talebi"ni her an geri alma hakkına da sahip. Niye talebi geri çekip Koçaslan'ı kapıya koymuyor ve Adayı kulüp üyelerine açmıyor?.
Galatasaray karışık.. Çok karışık!..
