Beşiktaş- Alanyaspor maçı yorumları okuyorum..
Yığınla gazete.. Yığınla kalem..
Tüm yazılarda Alanya lafı geçmiyor..
Herkes yazmış Allah yazmış Beşiktaş'ı.. Yahu Beşiktaş bir takımla oynuyor. Onun oyununda, maçın skorunda rakibin etkisi yok mu?. Olmaz olur mu?.
Peki nerde Alanya?.
Fenerbahçe Kayseri'de..
Efendim nerde?. Nerde Kayseri lafı yorumcularda.. Sanırsınız Fener kendi başına "Ortada sıçan" oynadı..
Yapmayın arkadaşlar..
Hadi stada gitmek, maçı tribünde izlemek, orda yazmak tarih oldu.
Hadi gazeteye gelip, birlikte izleme zahmetine bile katlanmıyor, evde izleyip imzalı yazı yazıyorsunuz..
Sizin yazdığınız da pek belli değil ya, neyse..
Yahu sırf üç büyüklerden birini anlatıyor olsanız da, onu anlatmak için rakibi anlatmanız gerek..
Bir kuyudan 5 kiloluk kova ile 50 kiloluk kovayı çekmek bir mi?.
Kaç okkaydı o maçta rakip, ağalar paşalar onu anlatın da, ben farkına varayım, 1-0 mı büyük başarı, 5-0 mı?.
Beşiktaş Alanya'yı 1-0 yendi..
Peki siz bu kadar kötü oynayan Alanya gördünüz mü?. O müthiş Efecan, o milli takıma kadar yükselen Emre hiç bu kadar döküldüler mi?. Ya Mesut Bakkal?. Maça bu kadar mı mahkum başlanır..
Oyun gözlerinin önünde duvar tenisine dönmüş. Beşiktaş kapanmış Alanya'ya durmadan şut atıyor.
Biri girecek elbet.. Nitekim girdi de.. Ondan sonra Alanya diye bir takımın daha olduğunu gördük sahada.. Yahu golü, bağıra bağıra gelen golü yemeden önlem alsana Mesut Hoca.. Sana yakıştı mı bu intihar?.
Bir intihar eden de Rıza Çalımbay..
Yani maçı Galatasaray'a vermek için ne lazımsa yaptı.. Zaten belli almayı hiç düşünmemiş..
Hele Okay'ı stopere çekme intiharı.. Orta sahayı da, savunmayı da tek hamle ile çökertme dehasını(!) göstermek bayağı zor..
Bu ikram galibiyete, medyamın attığı manşetlere bakın..
Aslan kükremiş..
Aslan gürlemiş..
Bir örnek vereyim.. Yayıncı Kuruluş'un 1 nolu yorumcusu, ülkemin en kıdemlilerinden sevgili Şansal kardeşim, Galatasaray'ı yere göğe koyamayan Milliyet Spor'da (Kendi yorumu dahil) Trabzon için aynen şunları yazıyor..
"Bizim Trabzon'da futbol aramamız kara mizah gibi bir şey. Elbette maç kaybedersin.
Ama mücadele edersin. 'Hücum' diyorsun yapamıyor, 'Savunma' diyorsun ayakta duramıyor." Peki o zaman iki golünün ikisi de rakip savunmanın ikramıyla atan Galatasaray nasıl "Zafer" kazanmış oluyor?.
Nasıl şampiyonluğa yürüyor..
Nasıl Galatasaray'dan Kız, yani Şampiyonluk almak zor oluyor?.
Kayseri- Fener.. 5 attılar ya..
Yaz Allah yaz.. Peki beş yiyenler?.
Siz bu kadar şaşkın, ruhsuz, alakasız Kayseri gördünüz mü?. Peki nerde Kayseri eleştirisi..
Bakın o hani müthiş(!) Romen Hoca var ya.. Hücum futbolu ile çıkmış sahaya.. Fener'den fazla da hücum etmiş, neme lazım..
Ama şu istatistiğe bakar mısınız?.
Kayseri'nin yaptığı orta sayısı 30..
Tam otuz. Vurduğu kafa sayısı 1..
Yazı ile bir.. Yahu bu hoca hiç mi Fener maçı izlememiş.. Fener'e orta yapmanın topu rakibe teslim olduğunu hâlâ öğrenmemiş mi?. İki stoperin en kuvvetli yanı hava. En zayıf tarafı yer.. Ama Kayseri ile de havadan oynuyor.
Kenardaki adam 90 dakika baktı bu aptal oyuna.. Hocaymış.. Püf!.
Sevgili dostlar, Futbolu seyretmek ne kadar zevksizse, artık okumak da o kadar keyif vermiyor..
Bana 2018'de okuduğunuz ve aklınızda kalan bir, tek bir maç yazısı, yorumu söyleyin, kalemimi kırayım.