Bakırköy'de, sevgili dostum, zamanın belediye başkanı Ateş Ünal Erzen'in İstanbul'a kazandırdığı Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi'ndeyiz. Salon tıklım tıklım dolu..
Sahnede, Ermenistan'ın başkenti Erivan'dan gelen bir bale gurubu var.. İçlerinde Erivan Devlet Balesi'nin baş dansçıları, devlet sanatçısı Sevan Avedisyan da olarak.
Orada, bu sanatçıların geçen yıl Erivan'da dünya prömiyerini yaptıkları "Sasunların Dansı" adlı gösteriyi izlemek için toplandık..
Sasun, Batman'da tarihi bir Ermeni köyü.
Sovyetler döneminin Devlet ve Stalin Ödüllerine layık görülen ozanı Kevork Emin, tarihi bir Sasun efsanesini şiirleştirmiş..
Ve..
Ve geliyoruz, bu harikulade güzel ve harikulade anlamlı gecenin ortak noktasına..
Türkiye onu unutulmaz şarkılarıyla tanır..
"Beni benimle bırak.." "Anılar.." "Cambaz.." İşte onları, Mehmet Teoman sözleriyle pop müzik tarihimize yazan benim can dostum, arkadaşım Majak Toşikyan bu defa, Kevork Emin'in şiirini libretto yapıp, bale müziği olarak bestelemiş..
Yıllar önce Kanada'ya taşınan Majak, aylar önce beni aramış ve "Hazır ol, harika bir olayla geliyorum İstanbul'a" demişti. Aslında iki ay önce gelecekti. Ama uzun süredir ağır hasta olan Ermeni Patriği Mesrob'un ölümü yüzünden Türk Ermenileri 40 günlük yasa girince ertelendi.
Işıklar içinde yatsın. Patrik Mesrob Hazretleri'yle de yakın dosttuk. Benim çok sevdiğim, hemen her gösterilerine gittiğim Maral ekibinin dans ve müzik gösterilerinde buluşurduk.
Ben, bu tür gösterilerin keyfine varmak için önde oturmam. İlle dördüncü sıra ve arkası..
Mesrob Efendi, elimden tutar yanında oturturdu..
Sohbetler ederdik..
Maralcılar, son zamanlarda beni unuttular.
Gösterilerinden haberdar olamıyordum.
Majak'ın daveti iyi oldu, o bakımdan da..
Erivan Gurubu önce minik bir yerel dans ve müzik gösterisi yaptı. İki geleneksel Sasun dansı da oynadılar ki, ben "Delilo"yu Van'daki çocukluğumda Kürt oyunları diye hatırlarım.. Öyle "Bir" yaşamışız, Anadolu'da..
Sonra Majak'a geldi sıra..
Arman Çulhagyan ve Ara Asaduryan'ın koreografileri, Kirkor Haçaduryan'ın yönetimi ile, bir Modern Dans Balesi izledik..
Çocuklar, gençler müthişti.
Devlet sanatçısı baş dansçı Avedisyan'a özellikle bayıldım.
Majak, Sasunların Dansı'nda sözlü bölümler de kullanmış. Solist Kahor Hovhannesyan tüm duygularıyla söyledi, Majak'ın şarkılarını..
Yıllar sonra Majak'a hem dost, kardeş, hem de müzisyen olarak, böyle harika bir baleyle kavuşmak güzeldi.
Ama "Anlam" daha da güzeldi.
Daha bir kaç gün önce, 24 Nisan'ı bahane edip, yüz yıllık "Ermeni- Türk Yarası"nı kaşıyanlar ve binlerce yıl bir arada yaşamış bu iki komşu devletin bir araya gelmemesi için çırpınanlara bir ders verdi, kapanış konuşması yapanlar..
Özel Dadyan Ermeni Okulu'nun 175'inci Kuruluş Yılı Anısı'na düzenlenen gecede, salonu tahsis eden Bakırköy Belediye Başkanı Dr.
Bülent Özdemir, sanatçılara teşekkür ederken "Ermenistan'dan gelerek bize bu harika geceyi yaşattınız.. Sizlere teşekkür ederiz.
Ülkenize döndüğünüzde de onlara, bizlerin sevgi, dostluk ve kardeşlik mesajlarımızı iletin" dedi.
Salonu dolduran Türk Ermenileri adına konuşan Episkopos Sahak Maşalyan da fevkalade duygusal, yer yer izleyicileri ağlatan bir konuşma yaparak, sanatın dostluklar ve kardeşliklere nasıl köprü olacağını anlattı..
Gerçek de o..
O dünyayı nerdeyse sonu olacak nükleer savaşa götürecek yıllarda, Amerika- Çin barışının kaynağı minnacık bir pinpon topu, "Spor" olmuştu..
Erivan/ Ankara sınırını kaldıracak, binlerce yıl bir arada yaşamış iki milleti, ayni müzikten, ayni danstan, ayni mutfaktan tat alan insanları bir araya getirip kol kola "Sarı Gelin", ya da "Sari Gyalin" söyletecek şey de, neden "Sanat" olmasın?.
Teşekkürler Majak!.
Yüreğine sağlık, dostum, can kardeşim benim!.
