Eşref Erdem referanduma "Evet" dediği ve partinin genel politikalarının yanlışlığına dikkat çektiği için ihraç istemiyle disipline sevk edildi.
Kararı duyunca hiç şaşırmadım...
Ancak iki şeye çok üzüldüm.
Birincisi, CHP'nin hâlâ kendi içindeki farklı seslere olan tahammülsüzlüğünü devam ettirmesine, ikincisi ise Erdem'i ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk eden karar dilekçesini hazırlayanların isimlerine!
Hikmet Çelik ve Mehmet Süne'yi biliyorum. Tamam siyasi duruşları falan Genel Sekreter Önder Sav'a paraleldir. Onun yörüngesinde dolanırlar ve çoğunlukla onun talimatları ile hareket ederler ama Allah için ikisi de çokkk eski CHP'lidir.
Ne yapsın gariplerim. Büyük bir ihtimalle Önder Sav, "Hikmet! Mehmet! Yazın bir dilekçe! İhraç edelim şu Eşref'i" demiştir. Onlar da taşıdıkları misyon gereği verilen emri yerine getirmişlerdir.
Ancak söz konusu dilekçenin altında Korkmaz Karaca'nın da imzasının olduğunu duyunca ister istemez bir "Yuhhh!" çektim sevgili okurlarım.
Çekilmeyecek gibi değil çünkü!
Bakın 1 yıl evveline kadar Mustafa Sarıgül'ün sağ kolu, danışmanı ve hatta kendi tanımıyla kara kutusu olan Korkmaz Karaca'nın CHP ile tanışıklığı çok kısa bir zaman önce RTÜK sayesinde olmuştur.
Kısaca bahsedeyim size bu tanışıklıktan isterseniz. Bu Korkmaz Karaca denen arkadaş Fox TV'de haftalık program yaptığı dönemlerde Amerikalı patron James Murdoch'un eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la buluşmasını sağlamıştı. Mehmet Sevigen'le kurduğu ilişki sayesinde sağladığı bu buluşmadaki amacı ise Murdock'un Fox TV ile ilgili RTÜK'teki sorunlarını çözmesinde yardımcı olmaktı.
İşte o bağlantı, ilk buluşmada gösterdiği olağanüstü başarının karşılığı önce İstanbul'dan kurultay delegeliği, sonra da parti meclisi üyeliği olarak geri dönmüştü Korkmaz'a...
(İstanbul milletvekillerinin dahi tanımadığı, daha evvel adını bile duymadıkları Korkmaz Karaca'yı yere göğe sığdıramayan kişi ise maalesef Önder Sav!)
Çok iyi hatırlıyorum. Korkmaz'ın bu korkunç yükselişini kaleme alınca bazı CHP'li dostlarım aramıştı. Hatta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerden biri, konuyla ilgili kendisini uyardığını, ancak Kılıçdaroğlu'nun ise sadece, "Vallahi ben de tanımıyorum!" şeklinde cevap verdiğini söylemişti.
İşte sevgili okurlarım. O Korkmaz Karaca... Yani çiçeği burnundaki üyemiz Korkmaz. Hangi siyasi düşünceyi temsil ettiği henüz anlaşılmayan, çömezlerin çömezi, zavallı bu genç arkadaş kalkmış 35 yıllık CHP'li Eşref Erdem'in ihracı için dilekçe vermiş parti meclisine önceki gün.
"Atın bu adamı!" demiş partiden! "Ya da 1 yıllığına ceza verip uzaklaştırın!"
Doğru yapmıştır, yanlış yapmıştır. Parti suçu işlemiştir veyahut da işlememiştir, bunu ayrıca tartışalım. Ancak lütfen... Lütfen hepimiz kendimizi bir an olsun Eşref Erdem'in yerine koyalım ve uzun uzun muhakeme edelim zihnimizde.
Siz olsaydınız ne derdiniz sevgili okurlarım?
"Ulan şu siyaset ne acımasız bir alan! Adamlara bak yahu! Sadece demokrasiye inanıp 'Evet' dediğim için 35 yıllık siyasi kariyerimi bir kalemde silip, beni bir lokma çocuğun imzasıyla yok etmeye çalışıyorlar! Yazıklar olsun sizin sosyal demokratlığınıza da, çağdaşlığınızı da, etik particilik anlayışınıza da e mi! Yazıklar olsun!" demez miydiniz?
