Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Baba Dündar’ın hatırlattıkları

Dilara Gülatan'ın "babalık davası" açtığı Uğur Dündar beni 1980 Ağustos'una getirdi.
Araştırmacı leşkerin darbe günlerinde özel korunduğunun canlı şahidiyim.
İlkesiz bir çapkın olduğunu da açılan babalık davasından öğrendik.
1980'in kanlı günleri, TRT Haber Merkezi'nin hazırladığı ve Mesut Mertcan'ın sunduğu "Müzik Magazin" programı için Of'a bağlı Çalek Köyü'ndeyiz.
İddiaya göre Elmas Vural isimli yaşlı kadın 25 yıldır yemiyor, sigara içerek yaşıyor!..
Yaşlı kadının efsanesi ABD'ye bile gitmiş!
Çekimler sırasında yanımızda yeğeni İbrahim de var...
O bile halasının sigara içerek yaşayamayacağını biliyor.
Anlatılanlar bir efsane miydi yoksa?
Elmas teyzenin yakınları ve komşularıyla konuştuk.
Kimse Elmas teyzeyi yemek yerken görmemişti!
Yaşlı kadın, elmacık kemikleri dışarı fırlamış uzun burunlu biriydi.
Kara çarşafın içinde bir iskelet vardı sanki...
Çay bahçesinde dolaşırken düşüp bir yerini kırmasından korktum.
Birlikte hacca gidenlere ahiret soruları sorduk.
Kadını yemek yerken görene yine rastlamadık.
Kadının foyasını ortaya çıkarmaya çalışanları bile bulduk!
Ama onun yemek yediğini gören olmamıştı...
Elmas teyzenin namı ABD'ye ulaşınca onu istediler.
Yakınları "kesip biçerler" korkusuyla buna izin vermedi.
Metrelerce film çekip işi bitirdik ve ekip Ankara'ya döndü...
Yemek yemeyen kadınla ilgili bir de Hacettepe'den görüş istedik.
Gelen cevapla yıkıldık, o kadar emek verdiğimiz iş çöpe gitti.
Bize "Yayınlamayın, yoksa sizi yalanlarız" dediler.

***

Türkiye'nin kan gölüne döndüğü günlerde Uğur Dündar, Elmas teyze için Of'a geldi.
Yanında il jandarmadan bir de yüzbaşı vardı...
İkinci kez çekime kadını zor ikna ettik...
Merak ediyordum Hacettepe'nin yalanladığı haberi o nasıl yayınlayacaktı?
Dinlenme sırasında Uğur Bey'in körpelere "greyfurt" muamelesi yapması yüzbaşıyı kahkahaya boğmuş, İbrahim'i ve beni şaşırtmıştı...
Havalimanında bir yanda Dündar'a gösterilen ilgi, diğer yanda polisin film dolu valizi x ray'den geçirmeye çalışması ilginçti.
Dündar "Filmler yanar" diyerek polise karşı çıktı, polis ise ısrar etti.
Olayı sessizce dinleyen yüzbaşı birden öfkelendi ve polise dönerek "Az kaldı lan yakında nefesinizi keseceğiz" dedi.
Yüzbaşının demek istediğini 12 Eylül sabahı anlamıştık.

***

Arkadaşı İsmet Usta, Uğur Dündar'ın çapkınlıklarının sessiz tanığıydı.
İsmini açıklamak istemeyen bir başka arkadaşı da Dilara Gülatan'ın iddiasının doğru olabileceğini belirterek "O yıllarda Uğur Dündar, Hale Soygazi, Ümit Tokcan ve ben Sümerbank 600 Evler Plajı'nda denize girerdik" dedi. Ayrıca araştırmacı gazetecinin Marmara Pansiyon'da kaldığını da söyledi.
Bir röportajında Dündar'ın, "Bir kadının kucağında çocuğu ile karşıma çıkmasından korkuyorum" sözleri boş değilmiş meğer.
"Yemeden yaşayan Elmas teyzenin" haberine gelince...
Hacettepe Tıp'ın bize yayınlatmadığı haberi Çapa Tıp, Uğur Dündar'a yayınlattı.

***


SANATÇI CANDAN IŞIK YÜCE VE PROF. TOLGA DEPCİ
Candan Işık Yüce, konservatuvar öğretim görevlisiydi...
Amiri pozisyonundaki kişi tarafından tacize uğrayınca işinden oldu.
Servet hâlâ orada, onu koruyan Tolga Depci de...
"Derdini yazarak anlat" demiştim Candan Hanım'a...
Tacizi anlattığı mektubu yazarken o ağlamış, ben de okurken yüreğim sıkıştı.
Candan Hanım'ın yaşadığı insanlık dışı olay iki kelimeyle anlatılamaz!
Haftaya inşallah...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA