MedicalPark Antalyaspor erteleme maçında yediği son saniye golü ile ligin ilk yarısını 2. sırada bitirerek yeni bir tarih yazma şansını biraz da kendi hataları ile kaybetti.
Her şeye rağmen ligde ve kupada gelinen nokta bu mütevazi bütçe ile oluşturulmuş kadro için son derece önemli.
Buraya kadar her şey güzel gitti. Kazanılan puanlar sadece sıralama için önemli değil. Beraberinde getirdiği paralar da cabası.
Antalyaspor bugün ödemeler konusunda futbolcusuyla hiçbir sorun yaşamayan bir kulüp. Bildiğim kadarıyla bu konumda olan ikinci bir kulüp de Kasımpaşa… Antalyaspor'un erteleme maçında Akhisar Belediyespor'a ve ardından kupa da da Trabzonspor'a yenilmesinin ardındaki en büyük etken bana göre futbolcuların aşırı özgüvenleri ve devre arası çalışmalarının bu maçlarla bölünmüş olmasından kaynaklanıyor.
Ara transferde bu takımın orta saha, stoper ve bir sağbeke ihtiyacı olduğunu söylemiştim. Sağbek takviyesi Mehmet Sedef ile yapıldı. Ancak özellikle orta sahada Uğur İnceman'ın yükünü hafifletecek, rakibe kendi alanında da basabilecek bir oyuncuya şiddetle ihtiyacı var.
İsmail Aissati bu takım için son derece önemli. Ancak markaj özelliği olmayan, serbest ve ileriye dönük oynamayı seven bir oyuncu… Akhisar Belediyespor gibi bir rakip karşısında bile Antalyaspor'un orta sahayı ele geçirme bağlamında ne kadar sıkıntı çektiğini gördük. Böyle bir rakip karşısında verilen pozisyon sayısına bakıldığı zaman rakibin orta alandaki hakimiyeti kendiliğinden ortaya çıkar…
Tam bir yıl önce Necati Ateş'in Galatasaray'a verildiği dönemde bir forvetin gerekliliği konusunda yazdıklarımı şimdi orta saha için tekrarlıyorum. Lig uzun bir maraton. Buna bu yıl bir de kupa eklendi. Karı var çamuru var… Sakatlık ve cezalar da cabası olacak.
İşte Tita 1.5 ay sahalardan uzak kalacak.
Buna iki oyuncunuzun daha eklendiğini varsayacak olursak yandı gülüm keten helva demektir.
Ama yönetim ve Şifo "Biz bu kadro ve bu puanla zaten ligde kalmayı şimdiden garantiledik" düşüncesindeyse söyleyecek bir şey zaten olamaz.
Öyle bir ligde oynuyoruz ki her galibiyet neredeyse bir milyon lira getiriyor. Bununla da kalmıyor takımın prestiji her geçen gün yükseliyor.
Başkan Akıncıoğlu sponsorluk konusunda birkaç Rus firmasıyla önemli görüşmeler yapıyor. Vizyonu olan bir Antalyaspor için bu durum önemli bir avantajdır.
Ara transferde Antalyaspor'un en az 2-3 takviye yapacağını sanıyorum. Forvet hattında bir sıkıntı yok. Defans ve orta sahaya yapılacak bir iki takviye Antalyaspor'un iddialı bir kulüp olma konumunu sürdürmesini daha iyi sağlayacaktır.
Daha bir iki yıl önce bu takımın ligde nasıl tutunacağının hesapları yapılırken bugün nasıl daha iddialı hale gelebileceğini tartışıyor olmak da bence tarihe geçmeli.
Asıl üzerinde durulması gereken konu ise bunun sadece saha sonuçlarıyla sınırlı kalmaması. Kurumsal anlamda gelinen nokta da bu gelişimin bir parçası. Antalyaspor Vakfı'nın kulübün altyapısında bulunan 25 oyuncuya karşılıksız burs vermesi de ayrı bir övünç kaynağı.
Oysa bu kulübün altyapısı için daha 7-8 yıl önce pişirilecek makarna bile bulunamıyordu.
Devre arası hazırlıkları için bir çok takım Antalya'da bulunuyor. Dün Antalyaspor tesislerine 200 metre uzakta bulunan bir alışveriş merkezinde eski solbek Gaziantepsporlu Şenol ile karşılaştım. Sarıldık hasret giderdik. Kulüpten geçen yılki alacaklarını bile yeni yeni bugünlerde alıyorlarmış.
Antalyaspor'a da değindi ve adeta gözlerimin içine bakarak "Böyle olacağını bilseydim hiç gider miydim" demek istedi.
İşin özeti bu… Bu güzellikleri daha iyi hale getirmek için aşırı özgüveni filan bir kenara bırakıp ikinci yarıda da işe dört elle sarılmak gerek…