Cızlavut,atgu, kavlu, höddürük, ilbade, kazeki, saho, yaşmah, zıpka… Neredeyse tamamı tarihe karışan bu kelimeler, geçmişte Ankara'nın günlük hayatında kullanılan çeşitli eşyaların isimleriydi. İnsanlar, kullandıkları şapkaya "arakçin", ayakkabıya "cızlavut", bileziğe "kolbağı", başına bağladığı örtüye "mahrama" diyordu. Yöreden yöreye farklılık gösteren bu isimlendirmeler zaman içinde dilde meydana gelen değişimlerle ortadan kalktı ancak halk kültürümüzde işgal ettikleri yeri hep korudular. 25 yıldır Anadolu'nun farklı yörelerinde incelemelerde bulunan Halk Kültürü Araştırmacısı Ahmet Şenol, Ankara ile tüm Anadolu'da kültürünün kaybolan kelimelerinin izini sürerek elde ettiği verileri "Halk Kültürü ve Etnografya Terimleri Sözlüğü"nde bir araya getirdi. Kelimelerin, kültürü yarınlara aktaran en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan Şenol, "Geleneksel kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmanın birçok yöntemi vardır. Ninelerimiz, büyüklerimiz bunları sözlü olarak aktarırken bizler de yazılı kaynaklarla katkı sağlıyoruz. Halk kültürü ve etnografyada kullandığımız kimi eşya ve olayların karşılığı maalesef yoktu. Sözlük, bu alandaki boşluğu doldurmaya yönelik bir çalışma oldu" diye konuştu
Amatör veya profesyonel herkes faydalanabilir
Halk bilimi, etnoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, mantık, sosyoloji, yönetim bilimleri, müzik, tiyatro, sanat tarihi, hukuk, tıp ve arkeoloji bilimlerinin belirli bir bölümünü içeren sözlük, farklı amaçlar doğrultusunda halk kültürüyle ilgilenen, amatör veya profesyonel herkesin kolaylıkla istifade edebileceği şekilde hazırlanmış.
UNUTULAN KELİMELER
Ayakkabı Güdül'de "Cızlavut" veya "Soğukguyu", Kızılcahamam, Bala ve Haymana'da "Kelik"
Ceket-Yelek Kızılcahamam ve Ayaş'ta "Kazeki", Başköy'de "İlbade", Kıbrısçık'ta "Saho", Büyükafşar'da "İşlik"
Şapka-Örtü Güdül'de "Atgu", Ayaş'ta "Kavlu", Bala'da "Vala"
Şalvar Nallıhan'da "Zıpka- Zıbın", Haymana'da "Halta"
Bilezik Cebe, Kıtık, Kolbağı
Düdük Keskin'de "Süsük", Nallıhan'da "Höddürük"