Tetikçinin gözü kör, kulağı da sağır…
Sallayıp duruyor.
İsabet edip etmediğine bile bakmıyor.
Yurt gazetesinin Başbakan hakkındaki yalan kampanyası 'Uludure'deki facia ile başladı.
Büyük bir palavraydı "Vur emrini Başbakan verdi" manşeti.
Ben, "Nereden biliyorsun?" deyince kimyası bozuldu adamın.
Sonrası geldi zaten.

Barış ve demokrasi için, vatandaşın huzuru için, gece gündüz çalışan Başbakan Erdoğan böyle bir emir verir mi hiç?
Buna kim inanır ki?
Ama adam gazeteyi 'kara çalmak' için kurmuş bir kere.
Sen ne dersen de.
Onu çözmüştük.
Sonra da kapıştık…
O yalandan bıkmadı, biz yalanlarını yüzüne çalmaktan...
Yakın dostu Başkent'in ünlü tefecisi soymadık adam bırakmadı.
Belgeler elimizde.
Onu da yazdık.

Aynı gazete önceki gün de 'özel haber' logolu bir asparagasa daha imza attı…
Yine manşetten…
Muğlak, şüphe uyandıran bir başlık…
"Hastanede miydi?"
Alt başlık ise işin rengini belli etmişti;
"Başbakan bayram namazının ardından kayboldu.
Cuma namazına dahi gitmeyen Erdoğan'ın hastaneye kaldırıldığı iddia edildi"
Buyur bundan yak!

İddia edilmiş...
Kim iddia etmiş arkadaş?
Belli değil…
La havle çekme de ne et şimdi!..
Tabii Başbakanlık sert bir dille bu haberi yalanladı.
Haber baştan sona yalandı.
Çünkü basın mensupları Başbakan'ın bayramda İstanbul dışında olacağını biliyordu.
Başbakan böyle söylemişti.
Yapılan zehir zemberek açıklamayı bile çarpıttılar.
"Hafta sonuna kadar yok" dediler.
Haberin yanına da Başbakan'ın ameliyat giysili bir pozunu koydular.
Mesaj öncekinden farklı değildi.

Aydın Doğan'ın Hürriyet'ini de Gezi sarstı ve eski günlerine döndü.
'Kaos' günleri geri geldi yani...
Plan gereği kurgu haberler ve manşetlerle Başbakan Erdoğan'ı yiyecekler!
'Erdoğan nasıl yıkılır' klavuzunu yazan dallamalar böyle düşünüyor. Hürriyet'e göre CHP fişlenmiş.
İsimlere bakınca öküzün altında buzağı aradıkları belli.
Örnek Hüseyin Aygün…
Adam zaten o yolun yolcusu.
Fişlemeye gerek var mı?
Atatürk düşmanı olduğunu çekinmeden söylüyor.
Levent Gök…
Ankara'da polise söven adam!
Nihat Matkap…
İlhan Cihaner, Fuat Çay, Emine Ülker Tarhan, Kamer Genç Ve Mevlüt Dudu…
Ulan bunların ne olduğunu bilmeyen bir Allah'ın kulu kaldı mı?!
Fişe ne hacet…

Bugün 'hasta' yemedi, 'fiş' verelim dedi Küçük Şükrü ve patronu.
Durmayacaklar.
Daha büyük yalanlar, iftiralar bekliyorum.
Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak için 10 yıldır uğraştılar.
Evinin yanındaki Aksa Camisi'nin minaresine Fantom uçağıyla çarptılar.
Neyseki uçak düşmedi.
Evin üstüne düşse asrın faciası yaşanacaktı.
Allah korudu.