Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan medyasını eleştirmekte haksız mı?
Aydın Doğan'ın en büyük hayali medya gücünü kullanarak Erdoğan'ı Mesut Yılmaz'laştırmaktı.
Hayalinde onu da malikanesinde pijamayla karşılamak vardı.
Ama olmadı.
Çünkü arada 'Reis' farkı vardı.

Erdoğan kıyakçı bir siyasetçi değildi.
Mesela o Başbakan olsaydı, Aydın Doğan PO'yu alamazdı.
Yetimin hakkını şımarık medya patronuna yedirmezdi.
Doğan 12 yıl boyunca medyasıyla Erdoğan'ı hizaya getirmek için çalıştı. Olmadı…
Uzun Adam yola gelmedi.
Aydın Doğan şimdi burnundan soluyor.
Ne pahasına olursa olsun Erdoğan'a engel olmak istiyor.
Cumhurbaşkanı olmamalı.
İşine gelmiyor çünkü.
Hem Yahudilerle, Hem de Almanlarla ortak...
İsrail uşaklığı yapıyor…
Emirlerine harfiyen uyuyor!
Almanların operasyon dergisi Der Spiegel'in Cumhurbaşkanlığı seçimlerine el atması da tesadüf değil yani.
Dergi Erdoğan'a hakaret eden Türkçe bir ek verdi…
Hürriyet de haberi zevkle yayınladı.
Dergiye alkış tuttu.
Bu dergi Gezi eylemleri sırasında da Türk halkını isyana çağıran Türkçe 'Boyun eğme' başlığıyla çıkmıştı.
Hürriyet'teki malum ağızlar şu sıra birlik olmuş Erdoğan'a saldırıyor.
Mesela Yılmaz Yozdil. Dilini eşek arısı soksun.
Otoparkta muhabir kızın dudağına yapışan kart zamparanın da…
Etekli Mehmet, Ertuğrul Özkök, Taha Akyol, Ve Yalçın Bayer'in konuları ortaktı.
Hepsi Erdoğan'a çakıyordu!
Bir eksik Ayşe Arman'dı.
Sonra o da topa girdi.
Maltepe mitinginde Erdoğan'ın Ekmel'i 'ti'ye aldığını yazdı.
Tabii milyonları görmezden gelerek…
Arman, milletin 'Anam kokuyorsun' dediği Erdoğan'ı karalayan yazısında, "
Kibriyle kendisi dışındaki herkesi 'böcekleştirmeye' çalışıyor" dedi.
El insaf Ayşe!
El insaf yahu!
Gözlerin ya kör, ya da aklın tutuldu.
Sen hiç Erdoğan dışında ağlayan bir başbakan gördün mü?
Ya da bir siyasetçi?
Bilir misin gözyaşı vicdan suyudur...
Ve vicdansızlarda olmaz.
Ertuğrul Özkök'ün 'Vay şerefsiz' manşeti attığı, sonra da çark ettiği Ahmet Kaya'nın 'Beni burada arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne' Türküsünü dinlerken Başbakan gözyaşlarını niye tutamamıştı acaba?
Ya hemşerin Murat Göğebakan'ın tabutunu niye sırtlamıştı?
Sence rol mü yapıyordu?
12 yıldır geceleri gözlerden uzak fakir fukara ziyaretleri...
Taksi duraklarında şoförlerle çay sohbeti...
Gariban vatandaşın evlerine gidip bağdaş kurup peynir ekmek yemesi...
İnsanlara sarılması, dertlerini dinlemesi, kibrini mi gösteriyordu?
Milyonlar onu niye bu kadar seviyor, hiç düşündün mü Ayşe?
Doğan medyası ve refikleri her gün Erdoğan'a iftira atıyor.
Yazdıklarına inanan yok…
Çünkü tetikçi oldukları biliniyor.
O manşetlerin sebebi de.
Tıpkı o savcı gibi…
Adam tarafsızlığını yitirmiş.
Savcılık vasfını da.
Attığı twitler bunun kanıtı.
Savcılar konuşmaz, hele parti başkanı gibi...
Başbakan'ı, bakanları tehdit edenden hiç savcı mı olur?
Ya rüşvet alanından?..