Billur Kalkavan'ın kedileri çok özgür, sokağa gidip geliyorlar. Hepsi kısırlaştırılmış. Ayrıca bahçede de bir kulübeleri var. Tek gözü kör olan Korsan, çok sakin. Mavi, çok iri yapılı. Genelde sokakta takıldığını söylüyor Kalkavan: "Alemci. Geceleri geziyor. Buraya gelir, karnını doyurur, uyur, sonra gider. Geç kısırlaştırıldığı için hâlâ kendini erkek sanıyor ve kızların peşinde koşuyor." Biraz asabi ve mesafeli olan Ying Yang'i iki sene önce bir kadının elinden almış Kalkavan: "Kadın bakamıyordu. Sonra da kedinin deli olduğunu söyledi. Çok saldırıyormuş. Kadın nasıl davranıyorsa, havyan da asabi olmuş. Sonra aldım onu. Bize geldiğinde evi mahvetti. Çiçeklerimi devirdi, yoldu. Diğer kedilerden korkuyordu. Sonra alıştı." Evin narin kızı Jülyet'i üç sene önce Aya İrini'de bir tiyatro oyununun provasını yaparken bulmuş Kalkavan: "Kışın çok soğuktu. Jülyet de çok küçüktü ve donuyordu. Aldım eve getirdim. Biraz cüce kaldı, minyon bir kedi. Sanırım cücelik kompleksi var. Çünkü sürekli dolapların tepelerinde yatıyor ve bize yukarıdan bakıyor. Kirpi ise dünyanın en sevecen kedisi. Sevgisini insan ayırmadan yalayarak gösteriyor."