1980'li yıllarda Kanada'nın Quebec şehrinin sokakları, akrobatlarla hareketlenirdi. Uzun sırıklar üzerinde yürüyen, suratlarını farklı şekillerde boyayan akrobatlar, alışılmışın dışında sergiledikleri şovlarla şehrin ilgi odağı haline gelmişti. Pek çok masa başı işini denedikten sonra palyaço misali Quebec sokaklarında gösteriler yapmaya başlayan topluluk arasında Guy Laliberte de vardı. Kısa süre sonra Laliberte, Daniel Gauthier ile birlikte Cirque du Soleil (Güneş Sirki) adında bir topluluk kurdu. Kanada'nın keşfinin 450. yılı şerefine Quebec'te düzenlenen gösterilerde de bu sıradışı sokak dansçılarının sahne alması istendi. Grup, 79 sokak sanatçısından oluşuyordu ve ilk gösterilerini 800 kişilik bir izleyici topluluğu önünde gerçekleştirdi. Ama yıldızları anında parladı. Kendilerini 'Güneş Sirki' olarak tanımlıyorlardı ama gösterilerinde hayvan kullanmıyorlardı. Farklı kostümleri, makyajları, akrobatik hareketleri ve hayranlık uyandıran yetenekleriyle Cirque du Soleil grubu dünya çapında bir üne kavuştu. Grubun şu anda bin 500'den fazla çalışanı var. Las Vegas'ta haftada 10 kez sahneye çıkıyorlar ve biletleri haftalar öncesinden yok satıyor. 74. Oscar Ödül Töreni'nde sergiledikleri şovlarıyla da dikkat çeken grup, 27 Ağustos akşamı Ataköy'deki Sinan Erdem Spor Salonu'nda Dünya Basketbol Şampiyonası'nın açılışında sahneye çıkacak. Üstelik sırf bu gece için özel bir koreografi geliştirildi. Cirque du Soleil'in Prodüksiyon Müdürü Nathalie Enault, Güneş Sirki'nin başarısını ve önümüzdeki hafta Türkiye'de gerçekleştirecekleri şovu, sadece SABAH Cumartesi'ye anlattı.
-
Güneş Sirki'ni tarif etmek zor. 'Sirk,' demek oldukça basit kalıyor. İçinde akrobasi, dans, müzik, tiyatro, hepsi var. Siz gösterinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
- Dediğiniz gibi birçok şeyi bir araya getiren bir gösteri bizimkisi. Dünyanın en yetenekli dansçılarıyla çalışıyoruz. Benzeri olmayan, çok özel bir topluluk. Hikâyesi olan, bir şeyler anlatan bir sirk. Ama hayvanların kullanılmadığı bir sirk. Akrobasi olarak tanımlanamaz. Çünkü insan vücudunun sınırlarını zorlayan, sıkı çalışmayla yeteneğin harmanlanması sonucu ortaya çıkan bir şey.
- Bu topluluk nasıl oluştu?
- 1980'li yıllarda Kanada'nın Quebec şehrindeki sokak akrobatlarının bir araya gelmesiyle oluşuyor. Kısa sürede kalabalığın beğenisini kazanıyor ve dünya çapında turnelere başlıyor. Las Vegas, Orlando, Tokyo ve Çin'de devam eden şovlarımız var. Üstelik bu şovlar, her akşam doluyor. Bunun dışında da dünya turnelerine çıkıyoruz. Farklı ekipler, farklı konseptlerde şovlar sergiliyor. Ama 27 Ağustos'ta İstanbul'da gerçekleştireceğimiz şovun çok farklı ve özel olacağını söyleyebilirim.
- Dünya Basketbol Şampiyonası'na özel bir koreografi mi düzenlediniz?
- Evet. Üzerinde çok çalıştık ama henüz provalarını bile yapmadık. Şovda en yetenekli 49 dansçımız yer alacak. Çok zor hareketler var. Konsept, tamamen basketbolla ilgili olacak. Buna uygun kostümler hazırlandı. FIBA ile anlaşma yapar yapmaz dünyanın farklı yerlerindeki en iyi dansçılarımızı bu gece için ayarladık. Çünkü hepsi yoğun çalışan ve kendi programları olan kişiler.
- Şov kaç dakika sürecek?
- Altı dakika sürecek ama çok yoğun geçecek. Her an farklı bir alanda akrobatik hareketler olacak. Üstelik tekrarı da olmayacak. Bu turnuvaya özel hazırladığımız şovu, anlaşmamız gereği bir kez daha yapmayacağız. Bu yüzden izlemenizi ve izlerken de gözünüzü dahi kırpmamanızı öneriyorum. O bir saniyede bile çok şey kaçırabilirsiniz.
- 27 Ağustos akşamı sizden sonra yine dünyaca ünlü bir dans topluluğu olan Troya gösterisinin dansçıları da sahne alacak. Daha önce onları izleme imkânınız oldu mu?
- Hayır ama isimlerini çok duydum. Ünlerinden haberdarım. İstanbul'da onları izleyecek olmak da bana ayrı bir heyecan veriyor.