Bir restoran çıksa, ızgarada lahmacun, börek şiş, tandırda omlet pişirdiğini övünerek ilan etse, bu sözleri ciddiye alıp, o mekânda yemek yemeye gider misiniz? Sizi bilmem, ama ben kesinlikle böyle bir yerde yemek yemem. Çünkü bana göre her yemeğin bir pişirilme adabı vardır, fark yaratmak uğruna bunu değiştirirseniz, o yemek olmaktan çıkar. Bir süredir Cihangir'de bir pizzacının ızgarada pizza pişirdiğini duyuyor, tahmin edebileceğiniz gerekçeyle ciddiye almıyordum. Geçen hafta iki arkadaşım beni yemeğe davet etti. Yine tahmin edebileceğiniz gibi, beni götürmeyi istedikleri yer ızgarada pizza yapan Pizza Kort'tu. Davetli olunca insan "Ben böyle bir yere gitmem," diyemiyor. Hafta sonu öğlen yemeğine kös kös kalkıp gittim. Otomobili park ettikten sonra Havyar Sokak'taki pizzacıyı arayıp, buluncaya kadar birbirinden cazip görünen çok sayıda kafe ve restoranın önünden geçtik. Belki buradaki mekânların hiçbiri başka semtlerdeki kadar geniş, albenili değil. Ama zaten buranın mimari dokusu ancak küçük, samimi ortamlı yerlere olanak tanıyor.
BALIK PİŞİRME YÖNTEMİ KULLANILIYOR
Pizza Kort da bu tür küçük mekânlardan; hatta belki de en küçüklerinden. Eski bir binanın giriş katında ve topu topu beş masası var. Üstelik binanın merdiven sahanlığı da mekânın ortasından yer çalınca, ön tarafta küçük bir oda, daracık bir koridordan ulaşılan arkada ise daha küçük bir odayla yetinmek zorunda kalmışlar. Bir restoran için bir mekân, ancak bu kadar elverişsiz olabilir. Biz arka taraftaki iki masadan birine oturduk. Tezgâhın arkasında bugüne kadar görmediğim bir ızgara sistemi kurulmuştu. Restoranın sahiplerinden biri Arjantin'de balık pişirmede kullanıldığını gördüğü bu yöntemi, geldikten sonra, çok ince altlı, büyük olasılıkla mayasız hamur üzerine değişik malzemeler koyarak denemiş. Sistem şöyle: Odun ızgarasının üzerine yerleştirilmiş ince bir mermer levha alttan kızdırılıyor. Mermerin hemen yanı başında, tavandan asılı kalın demirden bir ikinci ocakta yine harıl harıl odunlar yanıyor. Bu ocağın altı ızgaralı; alttan havayı alıp odunların çabuk yanmasını sağlıyor. Duman ise emme gücü yüksek bir bacayla restoranın dışına atılıyor. Tavana asılı ocağın mermer levhaya bakan tarafında, sıcaklığın yoğun biçimde pişecek pizzanın üzerine yansımasını sağlayacak küçük pencereler var. Önce dana jambon, hamburger köftesi gibi malzemeler kızgın mermer üzerinde yarı yarıya pişiriliyor; ardından ince pizza hamuru mermere yayılıyor, üstüne malzemeleri yerleştiriliyor, alttan ve yandan pişiriliyor. Sonuç dört dörtlük; pizza çıtır çıtır oluyor, üstündeki malzeme de mükemmel pişiyor. Buradaki pizzalar, gerçi benim alıştığım klasik pizzalar gibi değil. Ama gerek üstüne sürdükleri domates sosu, gerekse reçetesini sır olarak sakladıkları peynir karışımı, o kuru ve ince pizzayı lezzetlendirmeye yetiyor. Bunlara ek olarak, pizzaların üzerini kaplayan diğer zengin çeşitli malzemeler de özenle seçilmiş. Örneğin 'Dört Peynirli Pizza'da kendi peynir karışımlarının dışında reggiano parmesanı, Danish blue küflü peyniri ve labne bulunuyor. Olivia Kort Pizza, karışık peynir tabakasının üzerinde bademli, yeşil, kırma, yaban ve siyah zeytinlerden oluşan üst malzemeye ek olarak, karamelize soğan ve limon kabuğu rendesiyle servis ediliyor. Listede dört-beş çeşit etsiz, sadece sebzelerle yapılmış pizzalar da var, Mumbai Special gibi, chutney sos, peynir karışımı, marine tavuk ızgara, ananas ve nane yapraklarıyla hazırlanan egzotik pizzalar da...
HİNT TATLARI SEVENLERE
Başlangıç olarak zencefilli havuç çorbası (12 TL) içtik. Bolca kullanılmış zencefilin yakıcılığı, göğsümü bir anda ısıttı; çorbanın lezzet dengesi de mükemmeldi. Ardından iki kişilik porsiyon halinde kocaman iki top İtalyan manda mozzarellası, özel olarak semt kasabına yaptırılmış nefis dana antrkottan jambon ve üzerine nar ekşisi serpiştirilmiş roka yaprakları, kocaman bir tahta tepsi üzerinde ortaya getirildi (32 TL). Manda mozzarellasının ve taptaze dana jambonun lezzetine hayran kaldım. Aslında büyük ölçüde doymuştuk; ancak en az iki çeşit pizza tatmadan buradan ayrılmak da istemiyorduk. Hint tatlarının hâkim olduğu Mumbai special (21 TL) ile domates sos, özel peynir karışımı, hamburger köfteleri, dana beykın, karamelize soğan, yeşil biber ve turşuyla yapılmış dev bir de pizza hamburger (32 TL) getirttik. Pizzalar son derece lezzetli olduğu halde, bitiremedik; maalesef bir bölümü kaldı. Restoranda pizzalar dışında çorbalar, iki kişilik değişik paylaşımlıklar, ızgarada marine tavuk kanadı, çeşitli malzemelerle sunulan kumpir gibi seçenekler de var. Biri Güney Afrika, öteki Şili'den olmak üzere iki çeşit gerçekten üst düzey şarap ise kadehle sunuluyor. Büyük restoranlarda bile kolay kolay görülmeyen, açılıp kadehle servis yapılan şarabın kalanı okside olmadan uzun süre saklanabilsin diye, şarap yüzeyinin havayla temasını önlemekte kullanılan freon gazı spreyini de görünce, buraya gelmeden önce burası hakkında düşündüklerimden bir kez daha utandım. Pizza Kort, bir an önce daha ferah bir mekâna geçmeli. Gerek pizzalar, gerekse diğer yiyecekler ve restoran sahibinin sıcak ve içten ev sahipliği bunu hak ediyor.
Beğendiklerim:
"Izgarada pişmiş pizza bir şeye benzer mi?" demeyin. Kort Pizza'nınkiler hiç beklemediğiniz kadar özgün ve lezzetli. Ayrıca Napoli'den getirtilen manda mozzarellası ve kuru etlerin kalitesi de cabası.
Beğenmediklerim:
Cihangir'in eski apartmanlarından birinin girişinde yer alan pizzacı,bir restoran için en uygunsuz ortamda hizmet sunuyor. Belediye kapı önündekileri yasaklayınca, oturacak sadece beş masa kalmış.
Mutfak ****
Servis****
Ambians ***
Kort Grilled Pizza Havyar Sk. No: 30/1, Cihangir-İstanbul Tel: (0212) 293 51 12