Bir yıl önce; Ankara başkent ilan edildiği günlerden bu yana, İstanbul'da başarılı olmuş birçok restoranın Ankara'da da varlıklarını hissettirmek istediklerini, genelde de başarılı olduklarını, İstanbul'da şansını denemeye kalkışan bazı Ankara mekanlarının ise İstanbul'un dev yeme içme sektörü içinde kaynayıp gittiğini yazmıştım. Bunun bir istisnası olmuştu. 2007'de ilk restoranının ardından başkentteki şube sayısını dörde çıkaran
Big Chefs zinciri, İstanbul'da iki şube açmış ve İstanbul'un başarılı restoranları arasına girmişti. Geçen hafta Ankara'ya giderken asker yeğenimi mutlu etmeyi, hem de gitmişken tanıtmaya değer bir restoranla karşılaşırsam, sizlerle paylaşmayı planlamıştım. Ankara'nın yeni restoranları arasından seçimim
Rafine oldu. İlginç bir rastlantı, meğer Rafine de Big Chefs konseptinin yaratıcısı Gamze Cizreli'nin dört ay kadar önce açılmış, yepyeni restoranıymış. Cuma akşamı kalabalık aile grubuyla önceden rezervasyon yaptırdığım İran Caddesi üzerindeki üç katlı binanın önünde arabalarımızdan indik. Daha kapıdan girerken buradan olumlu etkileniyorsunuz; güler yüzlü bir karşılama ekibi sizi alıp masanıza yönlendiriyor. Merdivenleri çıkarken alt kat ve orta katın tümüyle dolmuş olduğunu fark ettim. En üst katta kapalı gruplar için bir küçük salon daha varmış; burayı göremedim. Sofraya oturur oturmaz tek tek herkesin önüne küçük tabaklarda, zeytinyağı içinde, çekirdeği alınmış kalamata zeytin ile Erzincan tulumu geldi. Yanında ekmek ve grisiniler servis edildi. Ekmekler ev yapımı çok lezzetli çeşitlerdi. Yemek listesini incelerken öncelikle fiyatların İstanbul'daki benzer restoranlardan daha ehven olduğu dikkatimi çekti. İki çeşit çorba ile başlayan listenin soğuk başlangıçları arasında isli palamut ve kabak carpaccio tabağı, yanında kişnişli krema ile karidesli minik patlıcanlarla yapılmış imambayıldı, keçi peynirli közlenmiş patlıcan, ayvalı ve vişneli, zeytinyağlı kereviz hemen dikkatimi çekti. Sıcak başlangıçlarda ise yanında adaçaylı Ezine peyniriyle sunulan, anasonla sotelenmis karides, deniz ürünleri içli köfte, yoğurt soslu çıtır mantı, makarnalarda ise balkabağı soslu keçi peynirli, cevizli ravyoli ve Çerkez tavuklu ravyoli damağımda hoş lezzetler çağrıştırdı. Salataları atlayıp ana yemeklere geçtiğimde, ızgara et çeşitlerinin yanı sıra közlenmiş patlıcan üzerinde böf Stroganoff; keşkekli, portakallı kuzu incik; trüf aromalı mantar sos ile sunulan buharda ördek but ve yanında isli firik pilavı; ballı hardal soslu ızgara fener balığı; mürekkep ile panelenmiş kıtır deniz levreği buğulama mönünün sıkı bir ön çalışmanın ürünü olduğunu ortaya koyuyordu. Yemeklerimizi ısmarladık; isli palamut gerçekten çok orijinaldi. Genç yeğenim çıtır mantıya bayıldı. Benim tercihim karidesli imambayıldıydı ve harikaydı. Başlangıçların ardından birer top mandalina sorbe ikram edildi. Ana yemek olarak grubun bir bölümü bonfile ya da antrkot istedi. Kimileri de keşkekli kuzu incik söyledi. İncik de diğer etler gibi başarılıydı. Ancak keşkek tanımı bu garnitüre uymuyordu. İçinde et olmayan ve buğdayların tane tane bırakıldığı bu kremalı yemek için en uygun tanım buğday rizottosu olabilirdi. Üzeri mürekkep balığının mürekkebiyle simsiyah kaplanıp, fırında kıtırlaştırılmış, içi yumuşacık krema soslu levrek gerçek bir başyapıttı. Yerli şaraplardan Kavaklıdere ve Doluca'nın ürünleri ağırlıkta olmak üzere Urla, Corvus, Büyülübağ, Sevilen şaraplarından da isabetli örnekler seçilmişti. Oldukça zengin yabancı şarap çeşitleri de vardı. Birçok şarap kadehle de sunulmaktaydı. Şarap fiyatları, İstanbul'daki restoranlara örnek olacak düzeydeydi. Yemeğin üstüne zengin çeşitler arasından, yanında satsumalı dondurma ile getirilen sakızlı lokma ve sorbe tercih ettik. Biz İstanbullular sofrada oldukça geç saatlere kadar otururuz; koca restoran cuma akşamı saat 22'de bir anda boşalınca çok şaşırdım. Biz de fazla oyalanmadan toparlandık. Yedi kişilik masamızda iki şişe de şarap açtırdığımız bu nefis yemeğe kişi başına 85 lira hesap ödedik. Ayrılırken, "Rafine, bu mönü ve bu fiyatlarla İstanbul'a gelirse pek çok üst düzey restoranı etkiler", dedi bir yakınım. Haklıydı..
Beğendiklerim:
Ankara'nın GOP semtindeki üç katlı bir evde hizmet veren restoran gerçekten özgün bir mönü, başarılı bir servis ve hoş bir atmosfer sunuyor. Fiyatları İstanbul'a göre daha ehven. Aynı konsept İstanbul'da da başarılı olur.
Beğenmediklerim:
Doğrusunu isterseniz restoranda olumsuz bir ayrıntı bulmak için epey çaba göstermek gerekti. Neyse ki sorbe ikram ettikleri kadehlerin tümünün kenarlarında küçük kırıklar vardı da beğenmediğim bir şey bulabildim.
Mutfak ****
Servis****
Ambians ****
Rafine Restaurant İran Cd. 35 GOP Ankara Tel: 0312 465 05 05