"Adı konmadan her şey serbest, olmaması imkansız çünkü. Türkiye'de Zeki Müren'in adı konmadı yıllar yılı. Niye garipsiyoruz ki, 80 haneli köyde tabii ki adı konmayabilir. Ben kendimi eğlendirmek için yazıyorum. Bu kitapta da yazarken eğlendim, kendimce oyunlar yarattım. Öykülerdeki 12 karakterin tamamının hikayeleri yedi temel günahın üzerinden şekilleniyor. Şehvet düşkünlüğü, cimrilik, açgözlülük, kıskançlık, öfke, kibir ve tembellik. Daha eğitimli kitlelerimizde veya daha elit kitlelerimizde cinsellik konuşulmuyor, ayıp bulunuyor. Oysa daha alt zümrelerde, adı konmadan erkekler de kadınlar da kendi aralarında neredeyse sadece cinsellik konuşuyor. İki-üç tane mahalle kahvehanesine gittiğinizde konuşulan tek şey bu. Adını koymadan konuştukları için, yabancılaşma yaşamıyorlar, bu onların doğallığı. Konuştukları şey sadece müstehcenlik de değil. Türkiye'de seks shop'ların, tele-pazarlamalarının patlama yapması, bence hiç de garip değil. Siz gidip oradan bir şey almazsınız, ama onlar telefonla ya da postayla sipariş etmekten gocunmuyorlar. 'Madem böyle bir şey var, niye kullanmayayım?' diye düşünüyorlar. En ulaşılmaz yerdekinin de, en az parası olanın da çeşitli eğlence hakları var. Sosyal hayat yetersizse ne yapacaklar, akşam dokuzda ışığı söndürüp yatmalarına imkan yok, o kadar uyunmuyor. Siz forum sitelerine bir girin, neler var neler..."