Kaç yaşında olursa olsun bir çocuk için en keyifli aktivitelerin başında, açık havada arkadaşlarıyla oyun oynamak gelir. Mahalle kültürünün olduğu yıllarda çocuklar kendi başlarına sokağa çıkardı. Şimdi ise ebeveynlerin gözetiminde olmak şartıyla parka çıkarılıyorlar. Ebeveynler ise parkta denetim konusunda nasıl davranacaklarını bilemiyor kimi zaman. Sürekli çocuğun başında dikilip gözünü üzerinden ayırmamak mı gerekiyor, yoksa bir köşede oturup uzaktan takip etmek mi? Uzman Psikolog Çağla Tuğba Dortluoğlu, mahalle kültürünün yok olmaya başlamasına paralel olarak çocukların da 'çocuk' olma vasıflarını kaybetmeye başladıklarına dikkat çekiyor: "Çocuklar ilköğretim hayatları başladıktan sonra okul, etütler, özel dersler, sosyal aktivitelerle o kadar yoğun hale geldiler ki; sokağa çıkıp oyun oynamak onlar için lüks haline geldi. Ebeveynler de kitle iletişim araçlarında çıkan olumsuz haberlerden dolayı aşırı koruyucu hale geldi. O yüzden de çocuklar nereye giderlerse gitsin peşlerinden ayrılmıyorlar. Her şeyi onların yerine düşünen ve onların yerine yapmaya çalışan ebeveynleri oldukça sık görmek mümkün. Bu denetim olayını oldukça abartan ebeveynler sayesinde özgüven konusunda problem yaşayan çocuklarla çok sık karşılaşıyoruz." Şartlar değişse de çocukların ihtiyaçları değişmiyor. Oyun oynamak ise onların en başta gelen ihtiyaçları arasında yer alıyor. Özellikle de açık havada ve başka çocuklarla... Farklı çocuklarla etkileşim kurabilmek, aileden bağımsız bir şekilde oyun kurabilmesi ve enerjisini boşaltabilmesi için oyun parklarının çok önemli olduğunu söylüyor Dortluoğlu: "Havaların güzel olduğu ve ailelerin müsait olduğu her zaman çocuklar parka götürülmeli. Çünkü dört duvar arasında bir dünyada ödevlerle boğuşan çocuklar için bir nefes alma zamanı yaratan yerler parklar. Çocuklar size aynı parka mı farklı parklara mı gitmek istediği mesajını verir. Eğer gittiği parkta sevdiği oyuncaklar ve yeni edindiği sevdiği arkadaşlar varsa hep aynı parka gitmek isteyecektir."
BÜYÜK KAS GELİŞİMİNE FAYDALI
Çocuklar için açık havada oynanan oyunların önemiyle ilgili ise şunlara dikkat çekiyor Çağla Tuğba Dortluoğlu: "Kapalı ortamlarda oynanan oyunlarda çocuklar bedenlerini çok fazla kullanmazlar. Ancak açık havada oynanan oyunlar çocukların büyük kas gelişimi için oldukça faydalıdır. Aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan ailelere özellikle çocukların enerjisini atabilecekleri ortamlar ve spor öneririz. Açık havada oynanan oyunlar da bu anlamda onlar için oldukça faydalıdır. Çocuk parklarda daha özgürdür. Daha fazla alternatifli oyunlar deneme şansı olur ve kendine olan güveninin artmasına bu oyunlar oldukça yardımcı olur." Açık hava oyunlarına zaman zaman ebeveyn katılımı da gerekiyor. Psikolog Dortluoğlu, ailenin çocukla etkileşimi ve çocuğun dünyasına girmesi açısından oyunlara katılımının önemli olduğu görüşünde: "Ancak katılımdan çok daha az müdahaleci ve daha az koruyucu olması daha önemlidir. 'Oğlum/kızım aman düşeceksin, dur o topa dikkat et, evladım çok koşma,' gibi yönergeler çocuğu çok yorar ve oynadığı oyunlardan zevk almamasını sağlar. Eğer arkadaşları yoksa aile ile oyunlar oynanabilir ama çocuğun arkadaşları varsa ailenin katılımcı olmaktan ziyade izleyici olması faydalı olacaktır."
AÇIK HAVA OYUNLARI
Seksek
Seksek oyunu en az altı kişiyle oynanır. Normal boyutta bir taş bulunur. Oyuncular oyunu çizer ve kutucukların içerisine taşlarını atmaya çalışır. Eğer taş kutucuğun içine girmezse o kişi elenerek ikinci tura kalır. Sıra diğer oyuncuya gelir. Taş kutucuğun içine girdiği zaman o taşın üzerindeki sayı atlanarak bölümler geçilir.
Saklambaç
Saklambaç en az dört kişiyle oynanır. Bir kişi ebe olur ve arkadaşlarını göremeyecek şekilde yüzünü 'kale'ye dönüp gözlerini kapatır. Yüksek sesle 50'ye kadar dışından sayar. Bu sırada diğer oyuncular saklanır. Ebe saymayı bitirince 'oldu' diye bağırır ve gözünü açıp diğer oyuncuları bulmaya çalışır. Diğer oyuncular ise ebe kalenin başından ayrıldığını görünce ebenin saydığı duvara sobe diyerek ebelemeye çalışırlar. Ebeliyen kişiler ebe olmaz.
Köşe kapmaca
Genellikle sokakta oynanır. Çünkü sokaklar, oyuncuların kendilerine köşe olarak tutmaları gereken bina kapıları, iki ağaç ya da pencere arası gibi yerler açısından daha zengindir. 'Köşe Kapmaca' az sayıda kişiyle oynanır. Ebe diğer oyunculara göre ortada bir yerde durur. Oyuncular ebeye yakalanmadan, birbirleriyle köşeleri değiştirmeye çalışırlar. Bu değiştirme sırasında ebeye yakalanan oyuncu köşesini kaybeder ve kendisi ebe olur.
Gölge kovalamacası
Gölge kovalamacasını oynayabilmek için güneşli bir hava gerekir. Bu oyun, ebe olan oyuncunun öbür oyuncuların gölgelerine basma esasına dayanır. Bu oyunda, ebenin gölgeye basıp basamadığına karar verecek bir de hakem seçilir. Oyun bu şekilde devam eder. En son kalan kişi birinci seçilir.
Top ile oynanan oyunlar
Yakar top
Yakartop oyunu, sayıları eşit iki grup ile oynanır (en az dört kişi, iki kişi bir gruba iki kişi de bir gruba). İlk önce yazı tura atılarak topun hangi gruptan başlayacağı seçilir. Her grubun iki top atıcısı olur (Biri bir tarafta diğeri diğer tarafta karşılıklı dururlar). Bu atıcılar ortadaki oyuncuları vurmaya çalışır. Ortadaki oyuncuların vurularak elenmesiyle oyun son bulur. Bu arada topu kucağında tutan oyuncu can tutar ve elenmekten kurtulur. Hangi takım daha çok can yakalarsa oyunu o takım kazanır.
İstop
İstop oyununda oyuncular bir daire oluştururlar. Topu bir oyuncu havaya atar, bir isim söyler ve o kişi hemen topu tutmaya çalışır. Seçilen kişi topu havada tutabilirse o da isim söyler. Tutamazsa bu kez bir renk söyler ve oyuncular oyun alanında bu rengi bulmaya çalışırlar. Bu süre içinde de ebe olan oyuncu topla diğer oyunculardan renk bulamayanları vurmaya çalışır. Vurabilirse sıra vurulan oyuncuya geçer ve o bir renk söyler, herkes söylenen rengi bulabildiyse bu kez ebe olan kişi ve oyuncular tekrar bir daire oluştururlar ve ebe olan kişi bir isim söyler, oyun aynı şekilde devam eder.