SwarovskI, 1895 yılından beri kristal üretiyor. Yüzyılı aşkın bir süredir edindikleri deneyim ve bilgiyi, son yıllarda takı tasarımında kullanmaya başladılar. Ülkemizde de 200 mağazaya ulaşan markanın Paris'teki tasarım ofisini ziyaret ettik ve Swarovski baş tasarımcısı Nathalie Colin ile markanın geçmişini, bugününü konuştuk. Dev tasarımcı kadrosunun yanı sıra yepyeni taşlar, hiç görülmemiş renkler üretmek için 600 kişilik bir ekip ile birlikte çalıştıklarını söyleyen Colin'den, kendilerinin geliştirdiği bir teknikle bazı parçaları tamamen elde yarattıklarını öğrendik. Swarovski, çok farklı beğenilere hitap etmek için geleneksel ile en alışılmadık yöntemleri bir arada kullanıyor. İşte modern takıda gelinen son nokta:
- 120 ülkede 2 binden fazla mağazanız var. Her bir ülkenin beğenilerini nasıl yakalıyorsunuz?
- Swarovski'ye geldiğimde ilk yaptığım değişiklik, tasarım yapan ekibi daha uluslararası hale getirmek oldu. Paris'te 32 kişiyiz ve 20 milletten tasarımcımız var. Bir de Türk çalışıyor bizimle. Bunun dışında Çin'den, Amerika'dan, Avrupa ülkelerinden çalışanlarımız var. Yeni kreasyonlar yaratmak için toplandığımızda, herkesin kültüründen yararlanıyoruz.
-
Bir sezonda kaç parça tasarlamanız gerekiyor? - 600 parçayı üretime sokuyoruz. Ama bu 600 parça için en azından bin 200 model tasarlıyoruz; içimize sinmeyen modelleri üretim aşamasında eliyoruz.
-
Modellerinizde birbirinden çok farklı konseptler var, tasarım ekibinizde herkesin aynı dili konuşmamasıyla mı bu farkı yaratıyorsunuz?
- Geleneksel takı tasarlama tekniği ile çalışanlar da var; bizden önce hiç takı tasarlamamış, sadece modayla ilgilenmiş olanlar da. Hatta animasyon sanatçıları, sanat tarihçileri, ürün ve grafik tasarımcılar bile mevcut. Herkesin farklı geçmişleri olması başarıyı getiriyor.
- Bu sezon neler göreceğiz koleksiyonunuzda?
- Koleksiyon üzerinde çalışmaya başladığımızda aklımda fazlasıyla taze, ama eski bir dönemi yansıtmak vardı. Kafamda, 60'ların başında, lise mezuniyet balosundaki kızların resimleri uçuşuyordu. Herkesin çok güzel olduğu bir gecede, kızlardan biri diğerlerinden ayrılıp Hollywood yıldızı oldu. Ama bunun yanında her sezon hazırladığımız, daha geleneksel beğenileri olan kadınlar için de koleksiyonlarımız var.
İSTANBUL'U KOLEKSİY ONUMUZA TAŞIDIK
- Yakın zamanda İstanbul'a geldiniz. Tasarımlarınızda İstanbul etkileri görecek miyiz?
- İstanbul'dan inanılmaz etkilendim. Zaten bir şehrin suyun üzerinde olması beni her zaman heyecanlandırır. İstanbul'da zenginlik, anarşi ve gizemin bir arada olması beni çok etkiledi. Gelecek sezon tam anlamıyla İstanbul olmasa da, bu şehre seyahatim nedeniyle Bizans etkili bir koleksiyon hazırlığındayım.
-
Bir Fransız olarak, fazlasıyla keskin bir stil anlayışınız var. Hintli ya da Türk bir kadına kendinizi yakın hissedip, tasarım yapmanız kolay mı?
- Evet, doğum yerim Fransa ama hayatım boyunca hep seyahat halinde oldum. Çok küçüklüğümden itibaren Uzakdoğu'ya, dünyanın dört bir yanına gittim. Bu yüzden kendimi Fransız değil, dünya vatandaşı olarak adlandırıyorum. Bu yüzden kendi beğenilerim içinde olmasa da, her kadın için tasarım yapabiliyorum.
-
Geçmişinizde çok farklı alanlar var. Spor giyim tasarımcılığından makyaj ürünlerine kadar pek çok alanda çalışmışsınız. Sadece aksesuar tasarlama fikri size sıkıcı gelmedi mi?
- Aslına bakarsanız tam tersi. Aksesuarda sıkılmanız mümkün değil, sonsuz yaratıcı olabileceğiniz, ayrıca eğlenebileceğiniz bir alan. Hiçbir sınırlama yok, bence bu durum tasarımcıya büyük bir özgürlük kazandırıyor. Her şeyden sıkılabilirsiniz ama aksesuardan asla!
KRİSTALİ YARATMAK 100 YILDIR EN BÜYÜK SIR
- Tasarımcılar artık markanın özüne dönüp geçmişine bakma eğiliminde. Swarovski gibi yüzyılı aşkın bir süre önce kurulan bir markanın geçmişinden nasıl faydalanıyorsunuz?
- Pek çok tasarımcı geçmişe bakmıyor, geçmişte yapılanlardan çalıyor. Bu anlamda ben Swarovski'nin geçmişiyle ilgilenmiyorum. Benim arşivlere bakmamın sebebi, markanın zihin yapısını ve duruşunu daha iyi anlayabilmek.
-
Siz, Daniel Swarovski'nin keşfettiği kristal yapma makinesini kullanmayı biliyor musunuz? İsteseniz, kendi kristalinizi yaratabilir misiniz?
- Böyle bir şey mümkün değil. Swarovski'nin kusursuz kristallerini yaratan makineyi sadece Swarovski ailesinin üyeleri biliyor. Ben, kristalin yapılma aşamalarının bir bölümünü izledim ama tam olarak nasıl yapıldığı, tüm dünya için bir sır.
TASARIM VE RENKTE SINIR YOK
-
Bir kızınız var. Swarovski'nin çok satan hayal ürünü kahramanları Erika ve Eliot'ı ondan ilham alarak mı yarattınız?
- Erika iyi kalpli, Eliot ise biraz daha şeytani bir karakter. Onları yaratırken benim feminist tarafım ortaya çıktı. Bu karkaterlerin doğuşunda kızımdan değil ama Swarovski'nin yüzyılı aşkın süredir yaptığı minik objelerden yola çıktım. Geleneksel objeleri takıya dönüştürmenin bir yolunu arıyordum ve ekibimizdeki grafik tasarımcı, karakterleri yarattı. Erika ve Eliot dünyada çok popüler oldu. Biz de koleksiyonlarımızın temasına göre, onlara her sezon yeni kıyafetler tasarlamaya başladık. Bu yaz onlar da, tüm Swarovski takanlar gibi mezuniyet balosuna gidiyorlar.
-
Bir de saat tasarımı yapmaya başladınız. Saat yapımı sizi zorladı mı?
- Mücevherde olduğu gibi, saat sektörü de çok tutucu kalıplar kullanan markaların tekelindeydi. Biz bu tutuculuğu değiştirmek, saat tasarımında yeni teknikler denemek istedik. Bir kere saatin iç aksamını İsviçre'nin en saygın markalarından birine bıraktık. Ama dış görünüşte sınırlarımızı aştık. Renkler ve tasarım konusunda sonsuz özgürlük hakkımızı kullandık. Saatlerimizle sektöre yeni bir ivme kazandırdık. Mesela bir bilezik kadar şık ama aynı zamanda ciddi bir saat olma kavramlarını bir araya getirdik.