Gece hayatı eğlenceli olduğu kadar çetindir de. Adını söyleyip başını belaya sokmak istemediğim bir Beyoğlu mekanında, geçen hafta bir DJ performansı vardı. Oradaki izdiham ve güvenlik sorunu bana gece hayatının ne kadar 'tehlikeli' olabileceğini bir kez daha hatırlattı. Eğlenmek için gittiğimiz mekanlarda bazen ne kadar büyük risklere girdiğimizin farkında mısınız? Ufacık bir mekandayken bile, bunalıp çıkmak istediğinizde kapıya ulaşmamız neden çok uzun zaman alıyor? Oradayken bayılsanız, yangın çıksa, deprem olsa neler yaşanır? Bunu öğrenmek için başımıza bir kaza gelmesine gerek olmamalı.
STAN DARTLAR UYGULAN MIYOR
Avrupa'daki birçok ülkede ve Amerika'da bu işin standartları var. Belediyeler kapalı mekanlarda 'en fazla' kaç kişinin aynı anda bulunabileceğini belirliyor ve bu rakamlar giriş kapılarına asılmak zorunda. Ama bu bile yeterli olmuyor. Avrupa'nın büyük festivallerinde 'izdiham' yüzünden yaşanan ölümlü kazalar sonrasında bir dizi organizatörün cezaevine girdiğini, festivallerin iptal edildiğini biliyor muydunuz? Bunların en unutulmazları 2000 yılında Danimarka'daki Roskilde Festivali'nde (9 ölü) ve 2010'da Berlin'deki Love Parade'de (21 ölü) izdiham yüzünden yaşananlardı. Peki bizde standartlar yok mu? Var elbette ama iş uygulamaya gelince ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Konuyla alakalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Müdürlüğü, Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü'nün yanı sıra Beyoğlu Belediyesi'yle de görüştüm. Gerçek şu ki; 2007'de yürürlüğe giren İstanbul İmar Yönetmeliği'ne göre konser mekanlarında, kulüplerde kişi başına 1,5 metrekare alan olması gerekiyor. Peki aksaklık nerede? Öncelikle bu imar yönetmelikleri sadece 'yeni yapılan' binaları, mimari açıdan ilgilendiriyor. Eğer siz bir iş yeri ruhsatı alacaksınız kimse size "Burada eğlence yeri olacaksa en fazla şu kadar kişi girebilir," demiyor. Yani bu konuda bina yapılırken karışıyorlar ama işletilirken hayır. Çünkü İmar Yönetmeliği'nde belirtilen yoğunluk kriterleri, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'te yok. Eğer ki bu standart oraya da girerse o zaman mekanların giriş kapılarının üzerinde "200 kişiliktir" gibi ibareler yer alabilecek. Bu da Bakanlar Kurulu'na düşen bir iş. Bu tip konserlerin ne kadar zor koşullarda yapıldığını biliyorum. Ancak etkinlikleri çok daha güvenli yapmak mümkün. Bazı konularda tüm hayatınız boyunca tek bir kritik an için tedbirli olmanız gerekir. O güzelim konserlerin hiçbir zaman aksamaması, kulüplerde kazaların olmaması için, buradan işletme sahiplerine, organizatörlere ve yetkili kurumlara çağrıda bulunuyorum: Lütfen gereken dikkati gösterelim. Candan daha önemli bir şey yok.